Bin dereden su getirmek!

A -
A +

Kadir kıymet bilmek bir meziyettir... Bazen "Brütüs" olur insanlar... O gibilere, sırt dönmeye hiç gelmez... Bazıları vardır, kollarını açar bekler birilerini... "Gelsin de sarılsın" diye umut doludur gözleri... Sarmak ister, içine sokmak ister... Sevginin, en içten belirtisidir bu... Ne parayla ölçülür, ne pulla... Cilâlı sevgidir, böylesi... *** Türkiye, geçtiğimiz hafta bir büyük apoleti daha taktı omzuna... "Dünya 3.lüğü" Hani futbol tarihimiz boyunca G.Kore'de yakaladığımız, belki de bir daha erişemeyeceğimiz üçüncülükten sonra, bu defa da "Ampute Milli Takımımız" bizim göğsümüzü kabarttı... Onlar yarım insan değil aslında... Onlar, iki bacaklıların yapamadığı güzellikleri, tek ayak, tek kolla yakalayan aslanlardı... Yıllar önce, gerek vatan uğruna, gerekse bir kazada bıraktıkları organlarının arkasından ağıt yakmadan, sağlam insanları sollayıp, bu ülkeye getirdikleri, öylesine küçümsenecek bir madalya değil... O madalyada, o kupada, can var... Kaybedilmiş bir vücut fazlalığı var... Ama hiç kaybedilmemiş bir azmin izleri var... *** Kimisi, Bingöl'ün Sağgöze beldesinde, kimisi Şırnak'ta, hain mayın tuzaklarında kaybetmiş bir ayağını... Kimisi, Türkiye'nin bir başka belası "Trafik teröründe" tek ayaklı kalmış... Kimisi, doğuştan tek bacaklı gelmiş dünyaya... Kimisi de, yüksek gerilime kaptırmış kolunun bir tanesini... İşte bunlar, birlik olmuş, ülkemize "Dünya 3.lüğünü" hediye etmişler... Futbol topuna, tek bacak ve tek kolla hükmetmişler... Çalımlarını, gollerini, kurtarışlarını hep yarım denilen ama aslında hiç fark edilmeyen vücutlarıyla atmışlar... Dünya bile hayranlıkla bakmış... Alkışlar, tek bacaklı, tek kollulara yakışmış sonunda... "Kaderin cilvesini" hiç dert edinmeden, kendilerini kimselere acındırmadan, bu vatana hizmete küsmeden, getirmişler Dünya 3.lüğünü ülkemize... *** Ampute Futbol Milli Takımımız, Futbol Federasyonu sınırlarında olmayan bir kuruluş... Onlar "Engelliler Spor Federasyonu" bünyesinde doğmuş, doğarken çeşitli kuruluşların desteğini almış bir milli takım... İş zaten burada kopuyor ya... Prosedür, devlet işi, yönetmelik gibi engellerin aşılma zorluğu yüzünden, sıkıntılar sarmış bu takımın kimliğini... Sanki ortada kalmışlar da, birileri "Şunlara bir el atalım" demiş... Acımaktan mı, yoksa, gerçek destek mi verilmiş, bu sorunun cevabı henüz ortada yok... Ama ortada bir kupa var... Bedeli mi... 20 kadar ayak, bir kaç tane kol... Hedefe tek ayakla, tek kolla koşmuşlar ama kupayı ülkelerine kaldırtmışlar... *** "Lokum gibi" guruptan, bize adeta, ecel terleri döke döke Euro 2008 Finalleri'ne gitme başarısı (!) hediye edenler, bugün neredeyse bunun karşılığı adam başı 900 bin YTL prim hak ettiler... Asgari ücretin 500 YTL olduğu bir ülkede 900 bin YTL prim! Malta, Moldova, Macaristan, Bosna Hersek gibi sıradan takımların olduğu bir guruptan Norveç engelini zor aşabilen bir milli takımın finallere gitme bedelidir bu 900 bin YTL... Peki, ülkemize "Dünya 3.lüğü" getiren Ampute Milli Takımı'nın nedir primi? Onlar, yıllar önce, karşılık beklemeden bacaklarını vermiş bu vatana... Gazi maaşı yetip de artmış bile... "Allah devletimizden razı olsun, vatan sağ olsun" demişler her gün her dakika... Acılarını yüreklerine gömmüş, sınır boylarında bıraktıkları bacaklarını dert etmemişler kendilerine... Çünkü onların kanlarında, bedelsiz hizmet dolaşmış her zaman... Birileri gibi, daha soyunma odasında, 10 milyon dolarlık pirimi 12 milyon dolara çıkarma lüksünü yakalayamamışlar hiç... *** Antalya'da yapılan Dünya Ampute Futbol Şampiyonası'nda birinci olan Özbekistan, ülkesine döner dönmez, Cumhurbaşkanı Kerimov tarafından kabul edildi... 1000'er dolar prim ve "Özbekistan'ın Gururu" madalyası ile ödüllendirildi... Bizim, içlerinde 8 gazi bulunan Ampute Millilerimiz ise, yine dertleriyle baş başa kaldıkları evlerindeki köşelerinde bekliyor... Neyi mi? Hatırlanmayı, kutlanmayı... Parayı akıllarından bile geçirmiyorlar... Çünkü biliyorlar ki, mevzuat denilen illet, karşılarında dimdik duruyor... İlgililerin "Nasıl kitabına uydururuz" hesapları ağır ağır işlerken, sonunda "Dağın fare doğuracağı" gün gibi aşikar... Onlar, Gençlik Spor Genel Müdürlüğü'nün vereceği 100'er "Cumhuriyet Altınının" peşinde değiller... Zaten o "Malta'yı, Macaristan'ı, Moldova'yı, Bosna Hersek'i geçtik" diye sevinen ve bunun karşılığında 900 biner YTL prim hak eden (!) A Milli Takımımızla kendilerini bir tutmuyorlar ki... Onlar, Ankara'da, ellerini sıkacak "Helal olsun size" diyecek büyüklerinin davetini bekliyor sadece... *** Kaça gitti sol ayak? Kaça gitti, sağ bacak? Kaça gitti, sağ kol? Kaça gitti, uçup giden vücut? Bedeli yok ki bunların... Sadece bir güzel dokunuş ve iki kolunu açmış bekleyen dostların heyecanı yeter bu kahramanlara... Çünkü onlar zeki ve aynı zamanda çevik... O halde, ne duruyorsun eyy ülkem... Dünya 3.sü gazilerine sahip çık.... Bahane değil, çare üret...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.