Bir başka Beşiktaş

Beşiktaş dün başka bir Beşiktaş'tı... Futbolu, hırsı, yardımlaşması, kazanmak için çırpınması bir başkaydı... İbrahimleri bir başkaydı... Tek hata yapmadan, tek falso vermeden savaşan İbrahimleri... Hani o, her maça isteksiz çıkan "vurdumduymaz" hallerine gıcık kaptığımız Cisse bile bir başkaydı... Tello'nun uzun yol yorgunu olması yüzünden, forma bulan Serdar Özkan bile daha bir başkaydı... Yusuf'a öyle bir gol pası verdi ki; o bile başkaydı... *** Bitmedi... Bobo'nun bir yılan gibi Kayseri defansının aralarından sızması, Nobre'nin "Top nerede, ben oradayım" deparları bir başkaydı... Ve de Yusuf bir başkaydı... Doktorların "Oynamazsa iyi olur" dediği, ağrı kesici iğnesini olup "Ben takımımı yalnız bırakmam" profesyonelliği ve de attığı o mükemmel golle Yusuf bambaşkaydı... Kayseri gibi, ligin en az gol yiyen takımını sahadan silen dün geceki Beşiktaş işte böylesine, seyrine doyum olmayacak kadar başkaydı... *** Kayserispor, bu ligin yabana atılmayacak güçlü takımlarından biri, bunu kimse görmezliğe gelemez... Aslında onlar, hiç de kötü başlamadılar oyuna... Beşiktaş defansını gafil avlamak adına, tehlikeli atakların hazırlıklarını yaptılar... Ama İbrahim Toraman, İbrahim Üzülmez ve Sivok öylesine uyum içindeydi ki, Cangele ve Turgay'ı, Rüştü'ye yaklaştırmadılar bir türlü... Mehmet Topuz da kıskaca alınınca, o da kıpırdayamadı hiç... Ve işte bu operasyonlar sonunda Beşiktaş, oyuna hakim olarak, 15. dakikadan sonra ağırlığını koydu... Kayseri gibi bir güçlü ekibi ezdi de ezdi... *** Ali Turan'ın 32. dakikada kırmızı kart görmesi tabii ki Kayserispor'un oyun anlayışını alt üst etti... Ama Beşiktaş, aç bir kartal gibi bu fırsatı iyi değerlendirip, rakibinin üzerine çullandı... Bobo kaçırdı, Nobre kaçırdı, yine de tadı kaçmadı oyunun... Bir futbolsever olarak, bitmesini istemediğimiz dakikalar, sanki ışık hızıyla tükeniverdi... Ve bize de, bu "Bambaşka Beşiktaş'ı" yürekten alkışlamak düştü...