"Bir ihtimal daha var" diyerek, taraftarına az da olsa ümit veren Beşiktaş, Kiev'de tüm hesapları daha 3. dakikada sildi süpürdü... Bu kadar çabuk teslimiyetin bir diğer adı Avrupa'ya da veda anlamına geliyordu... Gerçi tur İstanbul'da kaybedilmişti ama kadro yanlışlığından dönülmüş bir Beşiktaş'ın da, daha ısınmadan defansta tüm acemiliklerini, karşılaşmanın hemen başında göstermesi, maçın heyecanını da alıp götürdü peşi sıra... Hafta arasında bu maçtan daha çok Ferrari ve kaybedilen F.Bahçe maçının gündem teşkil etmesi yüzünden, Kiev deplasmanına kafa olarak iyi hazırlanamamış Beşiktaş'tan, bundan fazlasını da beklemek, hayalcilik olurdu zaten... Böylece bir defter daha kapandı... Bu maç bir kere daha gösterdi ki; siyah-beyazlı takım gelecek sezonun takımını falan kurmaya çalışmıyor... Bunu hiç düşünmesin bile... Çünkü bu futbolcularla Buca gibi, G.Antep Büyükşehir gibi takımları yenersin o kadar... Avrupa'ya çıkınca kostüm iğreti durur bu Beşiktaş'ın üzerinde... F.Bahçe gibi kritik karşılaşmalarda da yok olup gider... Böyle bir dikiş tutmayan defansla, Almeida gibi Güiza'dan bile beter bir santrforla Beşiktaş, ancak "Mehter Takımı" gibi iki ileri, bir geri gider sadece... Yazık verilen paralara, yazık o muhteşem taraftarın parlak yıldızlarla uyutulmasına...