Bir takım herşeyini keybedebilir. Ama böylesine kimliğini asla. Ligin ilk yarısında taraftarının ağzına bir parmak bal süren bu Beşiktaş, şimdi kızılcık şerbeti içiriyor. Lig liderliğinden sıradan bir takım görüntüsüne düşen, her hattıyla acizleri oynayan siyah-beyazlılar, asla o bildiğimiz Beşiktaş değil artık. *** Bir mafya liderine mahalleli sıradan bir gencin kafa tutması gibi Beşiktaş'a tokat atmayanı dövüyorlar bu ligde. Çünkü o kabadayı, artık silahına davranamıyor, korku salamıyor. Yırtıcı Kartal gitti, yerine sarman kedi gibi bir Beşiktaş geldi. Ziya Doğan'la ligin tepesine tekrar ortak olmak düşüncesindeki Trabzonspor, Avni Aker'de en rahat maçını kazanırken, Beşiktaş'la adeta kedinin yumakla oynadığı gibi dalga geçti. Çünkü Zago, Ronaldo ve Ahmet Yıldırım üçlüsünün sapır sapır döküldüğü bir dirençsiz defans karşısında gol atmak ustalık sayılmazdı dün gece. Sadece bu üçlü mü? Dün Beşiktaş'ta birbiriyle yarışan daha bir sürü futbolcu vardı. Kartal şanzıman dağıtmış araba gibiydi sanki. *** Trabzonspor oyunu kenarlara yayarak, orta bloktan süratli Gökdeniz ve ayağa pas atmanın ustası Fatih'e maç boyunca büyük alan açtı. Bu müthiş ikili de, elini - kolunu sallaya sallaya Beşiktaş kalesine en kısa yoldan en çabuk gitmenin hünerlerini 90 dakikada ezberletircesine tekrar etti. Kimse onlara dur diyemedi. Kimse onların karşısında tutunamadı. Trabzonspor defansındaki Erdinç ve Volkan da kendilerine fazla iş düşmemesine rağmen, defanstan nasıl olumlu pas atılır, onun dersini verdi. Dünkü Trabzonspor'da en fazla yorulan kişi ise Ziya Doğan'dı. Aşırı telaşı, heyecanı ile hop oturup hop kalkmaktan anası ağladı adeta. *** Beşiktaş patentli eski hocaların bu takıma yaptığı darbe zincirine bir halkanın daha eklendiği gecede 100. yılında şampiyon olmuş bir takımın dramına şahit olduk. Bu takıma sihirbaz gelse, artık fayda etmez. Bu Beşiktaş, çok yakında 11 puan fark attığı F.Bahçe'den 11 puan fark yiyip lig ikinciliğini de dünkü Trabzonspor'a kaptırırsa, kimse şaşırmasın..