Bir puana göbek atan hoca!

A -
A +

Çeşitli kulislerle ve yönetimin içindeki "Ağır topların" bastırmasıyla Beşiktaş takımının başına getirilen Samet Aybaba'nın, daha ligin ilk haftasında karnesi kırık notlarla doldu... Kimdir bu Samet Aybaba? Beşiktaş'tan önce tam 15 takımı çalıştırmış... Bunların 11'inde, aldığı yenilgiler, galibiyetlerden fazla olmuş... Çaykur Rizespor'da sadece 2 maç kalabilmiş... Bucaspor'un Beşiktaş'a farklı yenildiği karşılaşmada, televizyon ekranlarına düşen "Kamilll.... Eşek oğlu eşek!" bağırması ile tıklanma rekoru kırmış (!) bir hocadır Aybaba... Siyah-beyazlı takımın yönetiminin, sezon öncesi anlaşma zemini aradığı yabancı hocalar olmayınca, mecburiyetten bazı yönetim kurulu üyeleri tarafında kulisi yapılmış ve "Ben Beşiktaş'la para pul konuşmam" demiş ama 1,5 milyon euroya imza atmış biridir Aybaba... Quaresma ile bir defa bile karşı karşıya gelmeden "Onu takımda istemiyorum" diye feryadı basmış, Portekizliyi PAF takımı ile antrenmanlara göndermiş biridir Aybaba... Beşiktaş'ın Çarşı Gurubu'nun tüm muhalefetine rağmen, siyah-beyazlı takımın başına getirilen Aybaba, kamp döneminden sonra takımdan sonra derece memnun olduğunu belirtmiş ve "Göreceksiniz ligin zirvesinde yarışan bir takım ortaya koyacağım" diye taraftarlara olumlu mesajlar vermiş biridir Aybaba... Quaresma'nın, Ernest'in, Egemen'in, Simao'nun, Edu'nun, Rüştü'nün, Ekrem'in biletini kesen Aybaba'nın nihayet görücüye çıkma zamanı gelmiş... Ve sezonun ilk maçı... Rakip İstanbul B.Belediye... Beşiktaş'ı "Hallaç pamuğu" gibi atıyor... İlk yarıda 4, ikinci devrede 3 defa Beşiktaş kalesinde gol pozisyonu buluyor... Galibiyeti de yakalıyor üstelik... Almeida 83. dakikada beraberliği getiren golü attığında, Beşiktaş'ın teknik direktörünü görmelisiniz... Sanki bayram harçlığı almış çocuklar gibi havalara zıplıyor... Çıldırıyor sevinçten... İşte Beşiktaş'ın teknik direktörü bu... Asırlık bir kulübün, ligde fazla bir iddiası olmayan bir takım karşısında beraberliği bulmasına bayram ediyor... Oturup dövüneceğine, hoca çıldırıyor sevinçten bu beraberliğe... Quaresma'yı göndermeye çalışan ve "Nereye giderse gitsin" diyen bir hocanın görüntüsü bu... Ama Aybaba, Çarşı'dan gelen şu mesajı unutmamalı... Ne diyor Çarşı? "Q7'yi başka forma altında asla görmek istemiyoruz... Ama Sayın Aybaba, sen F.Bahçe'yi, G.Saray'ı yönetsen de bizim için fark etmez!" Yani; "Anlayana sivrisinek saz... Anlamayana davul zurna az..." >> Karabük sahası... Özlemle beklediğimiz yeni sezonun daha ilk maçında, hevesimiz kursağımızda kaldı... Karabükspor ile Trabzonspor'a değil eleştirimiz... Bu iki takımı, tarladan beter sahada oynatanlara isyanımız... Mayıs ayının ortasından beri, o sahayı düzeltemeyen anlayışa... Çimlerin ayıbını kapatmak için sahaya tonlarca kum döken batıl düşünceye isyanımız... Yıllardan beri, bir türlü tribün inşaatını bitiremeyen, Süper Lig'de oynamasına rağmen, sahasını ışıklandıramayan kısır düşünceye bu isyanımız... Ve bütün bunlara ses çıkaramayan, bu çirkinliği göremeyen yetkililere gerçekten çok yazık... Kapatın o sahayı ve hem Karabükspor'a, hem oraya gelen misafir takımlara, hem de futbol seyircisine daha fazla ayıp etmeyin... >> Ahh Şenol hoca ahh! Trabzonspor, Karabük tarlasında (!) iki puan bıraktı... Hadi saha kötüydü tamam... Ama 1-0 öne geçtikten sonra, takımını 64. dakikadan sonra santrforsuz oynatan; 1-1 beraberliğe düştükten sonra da, oyunun sonlarında Henriqoue'yi oyuna almasına rağmen iş işten geçtiğinin farkına varamayan Şenol Hoca, nasıl böyle bir yanlışlığa düştü, anlayamadık... 2 puanı feda edip yönetime "Bakınız santrfora ihtiyacım var" demenin yolu, bu mu acaba?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.