Bir umutsuz, aşk hikâyesi!

A -
A +

Çocuk delikanlı... Çocuk, biraz heyecanlı... Çocuğun acelesi var... Çocuk, biraz paragöz, biraz idealist... O çocuk, çocuk mocuk değil aslında... O çocuk, 1. Dünya Savaşını çıkartan Sırp delikanlıdan biraz farklı... İstemeden gelinen ve savaş tamtamlarının 3 cephede çalındığı şu günlerin tırnak kaşıyıcısı o çocuk... O çocuk bizim çocuğumuz... Adı Mehmet, soyadı Topuz... Paranın gözü kör olsun Hep gündemde olmasına rağmen, milli takım için fazla düşünülmeyen bir isim, şimdi sanki 100 defa ay-yıldızlı formayı giymiş bir rekortmenin tafrası ile kendisi ortalıkta fazla gözükmese de, birilerini cepheye sürüp savaştırıyor... Mehmet Topuz; bu ülkenin yetiştirdiği klas futbolculardan biri, tamam... Ama hele bu sezon Kayserispor'a kaç maç kazandırmış Allah aşkına? Kaç hafta, haftanın futbolcusu seçilmiş? Posterleri dağıtılmış, röportajları ile manşetleri süsleyebilmiş? Hiç... Ama Topuz, kantarın topuzundan daha ağır basıyor şimdi ülkenin spor gündemine... Bir yakasında, F.Bahçe'nin eli; diğer yakasında da Beşiktaş'ın eli... Kayserispor seyirci pozisyonunda ama asıl amacı, savaş ganimetinden kendisine düşecek euroların hayalini kuruyor... Evladını hiç gözünü kırpmadan satan bir baba gibi, başlık parasının peşinde o... HAVA ATMA YARIŞI MI? Etikten bahsedenler, etiğin varlığından habersiz, asıp kesiyor: "Biz aldık, biz verdik" Sattıkları ve aldıkları tarladan koparılmış hıyar değil ki... Başlık parasının cazibesi ile, aşkı fazla tanımayan babanın, evladının rızasını almadan onu yuvadan uçurması mı etik? Babasına danışmadan, kızı kaçıran damadın ailesi mi etik? Yoksa "Para bende, söz bende" anlayışı ile, her şeyi yapabileceğine inanmış başka bir damat babasının, o gelinden "Hayır gelir mi, gelmez mi, mutlu olur mu olmaz mı" sorularını sormadan "malım" demesi mi etik? Mal orta malı değil aslında... Mal bir insan... Duygusal, yüreği hem para, hem aşk ile çarpan bir insan... Duygularını kimselerin dikkate almadığı bir futbolcunun, hazin sona sürüklenmesinde ahkam kesenlerin, borç batağında süründüklerini unutup, hava basma yarışına girmeleri mi etik? Önce aynaya bakacaksın Bir menajer futbolcusuna "Fiyatını bu sene indir" diyebilecek... "İndirmezsen, kendine kulüp ara ama seni de isteyen yok ki" gibisinden küçümseme halet-i ruhiyesi içinde davranış sergileyecek... Sonra da, türlü bahaneler içinde futbolcusunun fikrini zikrini almadan mal gibi satmaya kalkışacak... Yoo... Durun orada... Süleyman Hurma, F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım'a şirin gözükme adına, bazı yanlışlıklara, başkanını da alet ederek, Mehmet Topuz'a kızgınlığını, intikamsal duygular içinde aldığını zannetti... Ama bir menajer; Topuz'un "Ben Beşiktaş'ta oynamak istiyorum" haykırışını, esneme gibi algılayıp "sen kimsin ki; biz senin tapunu F.Bahçe'ye verdik" yanlışlığı ve bencilliği ile bir futbolcunun hayatını karartamaz, karartmamalı da... F.Bahçe; formasının hakkını en iyi veren, en fedakar, en cefakar, en çalışkan futbolcusu Gökhan Gönül'ü, 600 bin dolara oynattığını hesaba katmadan, Mehmet Topuz'a 7-8 milyon euro ve bonusu olarak da futbolcu vermeye kalkmasaydı keşke... Ve o Beşiktaş; aynı Mehmet Topuz'un bonservisine 5 milyon, kendisine de 2 milyon euro vermeyi düşünürken, birkaç yüz bin dolar için Bobo gibi bir golcüsünü kaçırma noktasına gelmeseydi keşke... Borçları da, havaları da yerinde İşlerin saçma sapan boyutlara geldiğini görünce "Gelip bizde oynar, kapımız açık" demek Kayserispor Başkanının daha önce "İndir" dediği ücreti kabul ettiği anlamına gelmesi "Ya bizim dediğimiz olur, ya da seni Beşiktaş'a yar etmeyiz" anlamıyla eş değerdir artık... Mehmet Topuz, Kayseri'de kalmıştır şu saatten sonra... Ama o Kayseri, Topuz'dan ne kadar faydalanır... Faydalanamayacağı bir futbolcuya Anadolu'nun en büyük ücretini nasıl verir? Bir inat uğruna, en az 6 milyon euro ve daha başka getirilerin de kazanılacağı bir dönem, 1 yıl sonra elde avuçta ne varsa kaybedilmiş, inatçı bir tüccarın iflas işine dönüşürse, bunun sorumlusu kim olur? Aşka saygı göstermeyenler, aşkı yok etmeye çalışırken, insani duygulardan da uzaklaşır hızla... Topuz tutulmuş bir Beşiktaş sevdasına... Topuz, hata etmiş, F.Bahçe'nin "50 milyon euro verse de formasını giymem" sözcüğünü ağzından kaçırarak... Ve Topuz şu saatten sonra Kayseri'nin midesine oturmuştur taş gibi... Huzur kaçmış, aşk bitmiş, evlatlık ve babalık duyguları da körelmiştir... Çünkü şu saatten sonra "Zorla yenen aş, ya karın ağrıtır, ya da baş" TEBRİK: KanalTurk ekranlarındaki Telegol programı yapımcısı ve sunucusu, sevgili kardeşimiz Serhat ULUEREN'i, Mehmet Topuz olayında, tüm işe karışanları ekrana çıkararak başardığı büyük gazetecilik olayı nedeni ile yürekten kutluyoruz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.