Bir zamanlar "Birlikti"

A -
A +

Kulüpler Birliği... Sanırsınız ki, astığı astık, kestiği kestik... Sanırsınız ki, Bakanlar Kurulu... Kanun hükmünde kararname çıkarıyor sanki... Bugün beğenmediğini, yarın kendilerine yol su elektrik olarak dönecek her türlü menfaati alt alta toplayıp, aralarında konuşuyor ve karar alıyor... Sonra da bunu Futbol Federasyonu'na uzatıyor: "Gereğini yerine getir." "Emir demiri keser" demişler ya... Kulüpler Birliği'nin her isteğini emir telakki eden Federasyonumuz, her zaman yaptığı işi yapıyor tabii... Sonra da çıkıyor Sayın Aydınlar kameralar karşısına "Kulüpler Birliği şu kadar imza ile bize ilettiği değişiklikleri yerine getirdik. Herkese hayırlı olsun" diyor. İyi de, sen Türk futbolunu idare etmek için oradasın... Kulüpler Birliği'nin esiri olmak için değil ki... Üstelik yöneticiler arasında bir birlik ve beraberliğin olmadığı gerçeği de ortadayken, başkanın, çoğu arkadaşının bile haberi olmadan "yaptık, oldu, bitti" anlayışı, artık meyve veren ağacın kuruması gibi, güven duygularını da yok etmiştir... Sen kulüplerin 400 - 500 milyar liralara dayanan borçlarını ödettirmek için yaptırımlar uygulama; sen aklı sıra onların yabancı kontenjanındaki sıkıntılarını ört bas etmek için "sınırsız" çaresini getir; sen UEFA ile polemiğe girip, kendini kurtarmak için, kulüplerin önünde çaresizlik sergile; sen "Play -off komedisini" bu ülkenin başına bela et; sen yayıncı kuruluşun, sen Kulüpler Birliği'nin esiri ol, sonra da "Ben bu ülkenin futbol patronuyum" de... Kim inanır ha, kim inanır... Zaten bu işin, patronluğu falan da kalmadı ki... "Benim olduğum yerde, şike yapan, teşvik veren küme düşer... Bu sözün altına Mehmet Ali Aydınlar ismini koyabilirsiniz." Koyduk Başkan... 26 Ocak'ı bekliyoruz... Ama sakın ola ki "Genel Kurul böyle istedi, boynumuz kıldan incedir" demek yok değil mi başkan? Siz de biliyorsunuz ki, Futbol Federasyonu Disiplin Talimatını Genel Kurul değil, Yönetim Kurulu değiştirir... Hem de bir dakika içinde... Ama siz ne yaptınız... Genel Kurul'u "olağanüstü" toplantıya çağırdınız... Yönetim Kurulu'nda beş kuruş masraf etmeden alacağınız bir kararı, en az 350 bin TL masraf kapısı açan Genel Kurul'a bıraktınız... Yazıktır bu milletin parasına yazık... Kulüpler Birliği'ni sığınacak tek liman olarak gören o Federasyon, şimdi o koleksiyonuna Genel Kurulu da ekledi... Haa; hakkını yemeyelim... Federasyonun tek başına aldığı kararlar da var... Mesela Süper Kupa'yı oynatmamak gibi! Ligi 9 Eylül'de başlatmak gibi! Sınırsız yabancı avantajını (!) yürürlüğe koymak gibi! Amma... Unutulmayan tutarsızlıklar tablosunu ne yapacağız peki? Unutacak mıyız, yoksa "üç maymunu" mu oynayacağız? Şiddet Yasası'nın bir gecede Meclis'te kırpılmasıyla rahatlayan, Kulüpler Birliği'nin isteğiyle 58. Maddenin değiştirilmesini Genel Kurul'a atan bu federasyonun, Türk futbolunun geleceği için yapması gereken tek iş, istifa edip futbolumuzdan uzaklaşmasıdır... Çünkü ne bu millet enayi, ne bu millet aptal, ne bu millet saftır... Rica ediyoruz, yalvarıyoruz ve de yürekten istiyoruz... Allah rızası için gidiniz; hem de bir daha dönmemek üzere... Karşıyız karşı! 1- Başkasının huzurunu kaçıran; futbolcusunu ayartıp, patronuna isyan ettiren; gariban bulduğu takımı darmadağın edip, elindekini, avucundakini alan; Anadolu Futbolunu borç para ile yok etmeye çalışan, sadece "büyüklere" yarayan "ARA TRANSFERE" karşıyız! 2-Kötü yönettikleri, borç batağına sürükledikleri; çareleri kalmayınca çok etkili kapıları çalıp sonra da "derdimize bir çare" diye yalvaran; menfaat ortaklığı bozulmasın diye, birlik ve beraberlik içinde kenetlenen; resmi hiçbir kimliği olmadığı halde, Futbol Federasyonu'nu parmağında oynatan "KULÜPLER BİRLİĞİ'NE" şiddetle karşıyız... Elimize pankart alıp yollara düşmemize gerek yok... İkisi de Türk futboluna müthiş zarar veriyor... İkisi de günlük yaşıyor... Hepsi bu...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.