Bir zamanlar imparatordu!

A -
A +

Bir zamanlar imparatordu! Saroz depremi, uyuyan "Dev profesörleri" yine gündeme getirdi... Kimisi "Ben demiştim", kimisi "Önemli değil", kimisi de "7.5 şiddetinde depreme hazır olun" diye ahkâm kesmeye başladı... Zaten inanırlılık güçlerini büyük ölçüde yitiren hocalarımız, bir defa daha ayrı tellerden çalıp, akortsuz orkestra çirkinliği içinde canımızı sıkmaya devam ediyor... Saygınlık ve güven apoletlerini söktürmek zorundalarmış gibi, her depremde çaptan düşmeye hızla devam ediyorlar...  G.Saray'ı, Avrupa'nın "Saygınlar sınıfına" sokan kişilerin başındaki isim, tartışmasız Fatih Terim'dir... Her ne kadar Hagi, Popescu, Taffarel, Emre, Okan faktörlerinin inanılmaz form ve arzu dolu futbolları G.Saray'ı sırtlasa da, Terim'in bu orduya kattığı moral, sevk ve idare, başarının "Altın anahtarı" olmuştur... Bu orduda disiplin, birinci tüzük maddesiydi... Bu orduda saygı, görev aşkı inanılmaz boyuttaydı... Bu orduda hak - hukuk asla yenmez, kapris çekilmezdi... Bu orduda çalışmayan, inanmayan, asla forma giymezdi... Terim'in G.Saray'ı bu yüzden sevildi, bu yüzden armada oldu... Astığı astık, kestiği kestik bir "İmparator" ülkesinin sınırlarını hızla genişletirken, her savaş sonrası zafer naraları boşuna atılmadı... Fatih Terim'in ismi, hiç yoktan Avrupa'yı titretmedi...  Şimdi köprülerin altından çok sular geçti... Hagi gitti, Popescu, Taffarel, Okan, Emre veda etti... "İmparator" tekrar döndüğü ülkesinde, tahtında rahat oturamamanın tedirginliği içinde, sadece eski korku salan mazisiyle ülke idare etmeye çalışıyor... O, bakışının tek bir hareketiyle takımını hizaya getiren Terim'in yerinde, şimdi yeller esiyor... Adam seçmedeki "Fiyaskosu" bir yılın harcanıp gitmesi, onun, kredisinden yediği son para olmuştur... 10 yabancıda, iki "Düşeş" atabilen kişinin saltanatı, bir depremin habercisidir... Yönetimden sınırsız hoşgörü ve torpilin, her sene aynı şekilde tanınacağı günler geride kalmıştır... Düne kadar "Kadromda istemiyorum" diye süründürdüğü isimler, bugün yine cansimidi gibi, G.Saray gemisinin güvertesinde asılı durmaktadır... Neden "Defol" denilen Xavier, neden "Gözüm görmesin" dediği Hasan Şaş, hâlâ Terim'in himayesindedir, var mı bir bilen?  Yönetimin "Para yok, idare et" mantığına "Başüstüne" diyen Terim, artık o eski Terim değildir... Belki de bir şampiyonluğun kaçırılmasında en büyük etken olan, bir sezon imza atmamakta direnip, Terim'e "İsyan bayrağı" açan Hasan Şaş'a gösterilen teslimiyet, Terim'in o eski Terim olmadığının en büyük işaretidir... "Beni G.Saray'da istemeyenlerden, daha fazla G.Saraylı'yım" diyerek Terim'in kafasına koca bir taş atan Hakan Şükür, bugünün Terimli G.Saray'ında tabii ki yer bulacaktır... Fatih Terim, bunca tolerans dolu tavrı, taviz veren şimdiki yapısıyla, büyük bir mecburi değişimin ezikliği içinde, G.Saray'ı, başarıdan başarıya koşturmak zorundadır... Orduda disiplin, torpil, aracı eski yöneticilerin ricası etkin olduğu sürece, zaferler asla çok yakın olamaz... "İmparator" diye göklere çıkaran seyirci, son fırsatı iyi değerlendiremeyen, disiplini kaybetmiş, otoritesi sarsılmış bir ülke yöneticisinin emrinde, daha ne kadar "Eyvallah" deyip kalabilir ki? "İmparatorlar" mazileriyle asla uzun süre saltanat süremezler... Taviz veren, bir gün, kellesini de verir mutlaka...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.