Olimpiyat ninnisinden 3. defa boyumuzun ölçüsünü aldık... Ama küsmek yok zinhar... Devam... Devam... Devam... Bu işin başındaki amcalarımız, dünyalarına kimseleri sokmadan bizi 4. defa uyutmaya hazırlanıyor... Sıkılmadan, utanmadan... Bir güzelliğe talip olurken, ortada dolanan çirkinlikleri kaldırmadan... Aynı hataları tekrar eden kopyacı çocuk misali, hiç bir yeniliği ve çağdaşlığı Olimpiyat Evi'nden içeri sokmadan... 12 yıldan beri, nerede hata yaptıklarını araştırmadan... Demirel zamanında çıkarılan 3796 sayılı yasa ile Olimpiyat Komitesi'ne oluk oluk gelen paraların muhasebesini yapmadan... 2012 narkozunu Türk milletine enjekte etmeye başladılar bile... Ama bu defa uyumak yok, eyy vatandaş... *** Türkiye'de ayda bir olağan hale gelen "Kriz" ortamında, kılını kıpırdatmayan ve "Horoz dövüşü" gibi birbirini yiyenlerin bir anda masum pozlara büründüğü siyasetimizden nefret eder hale geldik ama ne yazar... "Alternatifimiz yok" diye vatandaşı uyuttuğunu sananların gizemli dünyasına nasıl giremiyorsak, her seferinde "Olimpiyat bu defa bizim" diyenlerin de dünyasına giremiyoruz... Gerçekleri çaresizlik içinde izliyor; ama uyumuyoruz... Zamlardan bunalan, oynatan halk, siyaseti ve onu yapanları nasıl ciddiye almıyorsa, artık biz de "Olimpiyat ninnicilerini" ciddiye almıyoruz... Pekin'deki coşkuyu acaba bir gün, biz de içimizde hissedebilecek miyiz?.. Şu bir gerçek... İllâki "İnsan hayâl ettiği müddetce yaşar" prensibinden yola çıkarak, her seferinde "Adayız" diye ortaya zıplayıp, popomuzun üzerine oturtulmamızın bir bedeli olmadığını zannedenlerin devri, artık kapanmıştır... Her ne kadar "Kurunun yanında, yaş da yanar" hesabıyla, bir kaç parlak düşünceli ve çalışkan insanın hakkını yesek de, Olimpiyat Komitesi devrini tamamlamıştır... Bir değil, iki değil, üç değil... Şimdi bir dördüncüsüne "Talibiz" diye ortaya çıkan çekirgeleri, vicdanlarıyla baş başa bırakıyoruz... *** Beceremediler... Onlar beceremeyince, ülke beceremedi oldu... Beceremediler... Çünkü, iyi organize olamadılar... Önceleri maketlerle, sonra da yarım tesislerle övünüp, dev rakiplerle boğuşmaya kalkışıp, bizleri gülünç durumlara düşürdüler... Napolyon gibi "Yenile yenile, yenmesini öğreneceğiz" derken, bu milletin gururunu, bu milletin hevesini kırmanın faturasını ödemeyi hiç düşünmediler... IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) Değerlendirme Komitesi'nin Türkiye'de iken sözlerini "Tamam, Olimpiyat bizimdir" diye algılayıp, sonra da Moskova'ya akın akın kafilelerle gidip ancak "9 sadık" üyeyi çeşitli hediye ve vaatlerle, tarafımıza çekebildiler... Allah aşkına, ellerini, vicdanlarına koyup "Neden 12 yıldır başarılı olamıyoruz, yanlışlığımız nerede, nasıl uyutuluyor ve nasıl beceremiyoruz" diye hiç düşünmediler... Eyy Olimpiyat Komitesi'ndeki ağabeyler, amcalar... Sizin devriniz tamamladı... Sizlerin başlattığı ama tırmanamadığınız doruklara, bırakın genç, dinamik, atılımcı, üretken, programcı, sporu seven insanlarla "Türk Bayrağını" dikelim... O zaman sizleri, inanın daha bir saygıyla anarız... E-mail: narkan@tg.com.tr