Bizim Simurglar

A -
A +

Kuşların hükümdarı olan "Simurg Anka" kuşu "Bilgi Ağacının" dallarında yaşarmış ve her şeyi bilirmiş... Tüm kuşlar, kendilerini, bu hükümdar kuşun kurtaracağına inanırlarmış... Ne zaman alemlerinde işler ters gider, hemen "Simurg'un" olaylara el koymasını bekler dururlarmış... Gel zaman, git zaman "Simurg" ortalıkta görünmez olmuş... Bir gün, uzak bir ülkeden bir kuş sürüsü "Simurg'un" kanadından buldukları tüyle geldiğinde "Simurg'un" yaşadığına yeniden inanmışlar ve hep birlikte onun huzuruna gidip yardım istemeye karar vermişler... *** "Simurg'un" yuvası, etekleri bulutların üzerinde olan "Kaf Dağının" tepesindeymiş... Ulaşmak için, 7 dipsiz vadiyi aşmak gerekiyormuş... Ama kuşlar, kararlıymışlar... "Simurg'a" ulaşacaklarına inanıyorlarmış... Ve yolda eksilmeler başlamış... Yorulanlar, düşenler, ölenler olmuş... Önce bülbül dönmüş geriye... Güle olan aşkını hatırlayıp... Kartal, yükseklerdeki krallığını bırakmak istememiş... Baykuş bile yıkıntıları özlemiş... Balıkçıl kuş bataklığını... Ve 7 vadi üstünden uçtukça sayıları azalmış da azalmış... *** Kaf Dağına vardıklarında, binlerce kuştan, geriye sadece "30 kuş" kalmış... "Simurg'un" yuvasını bulduklarında öğrenmişler ki; Simurg Anka "30 kuş" demekmiş... Yani onların her biri, o anda Simurg'muş artık... Efsane olmuşlar hepsi... Azimleri, inanışları, mücadeleleri, zorlukları; her olumsuzluğa rağmen yenmeleri sayesinde, artık onlar "Simurg"u" bulmak uğruna "Simurg" olup çıkmışlar... Zorlukların nasıl bir bir aşılacağının en büyük örneği olmuş Simurg'lar... Şimdi sadece hikayelerde kalsalar da, sadece kuşlara değil, insanlara da bir ders vermişler: "Yeter ki inanın... Asla başaramayacağınız zorluk yoktur ..." *** Kaf Dağından şöyle futbolumuzun içine pike yaptığımızda gördüğümüz manzaranın, yıllardan beri değişmediğinin gerçeği ile burun buruna geliriz... Sahada birileri koşarken, birilerinin bülbülün gülü, kartalın tepeleri, baykuşun yıkıntıları bahane etmesi gibi, mücadeleden kaçmaları, yıllardır devam eden bir adamsendeciliğin ürünüdür... Yıldız futbolcu sıkıntısı çekilen şu günlerde, herkesin imece anlayışında zafer ve mutluluk yakalaması bile, rafa kalkan bir düşünce oldu artık... Birisi koşarken, tekmeye kafa uzatırken; bir başkası, şöhretinin verdiği rahatlıkla ve şımarıklıkla emeğe saygı göstermemek için çırpınıyor sanki... Lider ararken, herkesin lider olduğu bir takıma sahip olunduğunda, ayaklarının altına bol keseden milyon eurolar saçılan, emekliliğini yaşamak için Türkiye'yi tercih eden yabancılara muhtaç olmaz ve o paralar altyapıların üretkenliğinde kullanılır belki... Çünkü Simurg olabilmek için can atan, futbolcularımız var bizim... Öyleyse, doymuş yabancıların nazını çekeceğimize, öz evlatlarımızın inatlarına ve inançlarına yelken açtıralım... Sonunda, mutlaka bir kaç Simurg'umuz olacaktır...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.