Bomba (!) transferler

A -
A +

Anlamsız bir hüviyete bürünen bir Süper Kupa, adına hiç de yakışmayacak bir statta, ortaya konan kötü futbolla sahibini buldu... F.Bahçe'ye hayırlı olsun... Ama böyle bir statü ve böyle bir zamanlama ile, bu kupanın anlam ve önem kazanması, bundan böyle mümkün olmayacaktır... Türkiye'nin "Öksüz stadı" Olimpiyat'ın, tribünlerinin haşmeti nedeni ile, sinek vızıltısı gibi kalan seyirci fakirliği "Süper Kupa'nın" adına, şanına da darbe gibi vurdu... Bu statı dolduracağına inanan Futbol Federasyonu'nun büyük yanılgısı, iki büyüğü İstanbul dışına çıkarmadan kupa sahibi yapmak adına, tam bir "görüntü fiyaskosuna" uğradı... İşin bir diğer enteresan yanı ise, stada ulaşmak isteyen, gerek basın mensubu, gerek biletli seyircinin, polis kordonundan geçmek için, anasından emdiği süt burnundan gelirken; simitçiler, köfteciler, sucular ise Olimpiyat'ı adeta çembere almıştı... Dün gece en büyük merakımız, hazırlık ve UEFA Kupası ön eleme maçlarında, mahalle takımı kimliğindeki takımlara gol yağdıran F.Bahçe'de yeni transferlerin, sarı - lacivertli forma altında ne yapacaklarıydı... Ve gördük ki, Bilica hariç hepsi tam bir fiyasko... Cristian ve Santos'un "Olsa da olur, olmasa da" görüntüsü, F.Bahçe'nin, hiç de öyle abartıldığı gibi "bomba" transferler yapmadığının göstergesiydi sanki... Peki 17 milyon euro'ya malolan Mehmet Topuz neredeydi ? Sakat ayaklarında 18'e bile alınmamıştı bu futbolcu... F.Bahçe'de ne varsa eskilerde vardı yine de... Hele Güiza... O ne enerji, o ne mücadele, o ne çalışkanlık... Ağzımız bir karış açık kaldı adeta... Ya Beşiktaş ? Savunmanın solundaki İsmail Köybaşı, belki istikbali parlak bir futbolcu... Ama bu günün Beşiktaşı'nın ilk onbirindeki adam değil... Sağ kanattaki Erhan ise, hiç yabancılık çekmeden mücadelesi dışında Ekrem Dağ'ın iyi bir alternatifi olduğunu da gösterdi... Beşiktaş'ın iki büyük transferi Ferrari ve Fink ise, tıpkı F.Bahçe'nin iki yeni Brezilyalısı gibi, varlıklarını fazla hissettiremedi... Beşiktaş'ta bir diğer sırıtan futbolcu ise Bobo'ydu... Siyah - beyazlı takım "Gitti...Kalıyor" ikileminde, morali ve futbolu bozulan Bobo'nun, kendisine gelmesini bekleyecek bu gidişle... Nobre'nin ve Yusuf'un çalışkanlığına, Ernst'in de tecrübesi eklenmesine rağmen, Beşiktaş'ta, bir orta saha zafiyeti buram buram hissedildi dün gece... Hakem Yunus Yıldırım'ın üçü penaltı, tartışılır pozisyonlara imza attığı karşılaşmanın ilk yarısında Beşiktaş, üstün gözükürken, F.Bahçe, daha net pozisyonlar yakalayan taraftı... İkinci yarıda ise Nihat'lı Beşiktaş'tan gol beklerken, Alex'in penaltısı ve kafası geceye damgasını vurdu...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.