Bursaspor sevenlerinin, akın akın Olimpiyat Stadı'na gelişleri, İstanbul'da pek alışık olmadığımız manzaralardan biriydi... En son 2005 Şampiyonlar Ligi Finali'nde Liverpool taraftarı şenlendirmişti Olimpiyat Stadı'nı... O meşhur "You Will Never Walk Alone" yâni "Asla yalnız yürümeyeceksin" şarkısıyla, bir takımın nasıl desteklendiğini, bizlere ağzımız açık dinletmişlerdi... İşte dün gece de, o unutulmaz 2005 finalinin bir kopyasını gördük... Yeşil ile beyazın bu kadar bol karışımı ve tribünleri boyamasına hayranlıkla baktık... Anadolu'dan bir şampiyonun çıkacağına inanmış o topluluk, Bursaspor'un, seyircisi olmayan İstanbul Büyükşehir karşısında en etkili silahıydı... Ama o da ne ? 6 maçtır galibiyet serisine devam eden Bursaspor, daha karşılaşmanın 8. dakikasında İbrahim'in ve Hüseyin'in ortak hatasından kalesinde golü gördüğünde, sanki Kuzey Kutbu'nda denize düşmüş gibi oldu... O müthiş taraftarın, yeşil-beyazlı takımı bu gole rağmen ateşleyeceğini ve beraberlik sayısının erken geleceğini umduk hepimiz... Amma... 30. dakikada Hasan Ali, Büyükşehir'in ikinci sayısını bulduğunda, aklımıza hemen "Anadolu'nun şampiyonluk hayalleri yine başka bahara mı kalıyor" diye geçmedi desek, yalan olurdu... Stres yüklü Bursaspor'da, tüm oyuncuların ayakta duracak hali kalmadı o dakikada... O tanıdığımız Sercan, Volkan, Ozan, Turgay yoktu sanki sahada... F.Bahçe'nin, Beşiktaş'ın yapamadığını, bir gariban takım yapıyordu Bursaspor'a... Ve ilk yarı bittiğinde lider adına tek olumlu notumuz düşmedi notlarımıza... FIFA'nın internet sitesinde bile "Tarih yazmaya az kaldı" ifadeleriyle övgüler yazılan Bursaspor ikinci yarının başlaması ile birlikte, ürkekliğini, şaşkınlığını üzerinden atarak İ.Büyükşehir'in kalesinin önünü adeta mesken edindi... Çılgınca çırpınışlar bir türlü meyvesini vermiyordu... Ta ki 79. dakikaya kadar... Volkan'ın golü karşılaşmaya heyecan getirirken, Bursaspor en azından bir beraberliğin peşine düştü... Ama olmadı... Ve sonunda, sporseverlerin, Anadolu'dan bir şampiyonun "Nihayet geliyor" ümitleri, bu maça inanmamış, kazanmak için hiçbir mücadele vermemiş, avantajını bozuk para gibi harcayan bir "Ağa'nın" Olimpiyat Stadı'nda havası söndü...