Hamit, Burak, Amrabat, Umut ve Dany için inanılmaz paralar ödeyen G.Saray, hâlâ daha yeni transferlerin peşinde... Çünkü şu ana kadar 58 milyon euro harcayan sarı-kırmızılılar, Terim'e yönetimin tanıdığı sonsuz harcama kredisi sayesinde, transferin henüz sonlanmadığını, takıma yeni isimlerin katılacağının sinyallerini veriyor... Amaç ne? Amaç, Şampiyonlar Ligi'nde, futboluyla ve alacağı puanlarla iz bırakmak... Bu kadar büyük transferleri yaparken, Trabzonspor, Kayserispor gibi takımlarla yaşanan gerginliklerin, zamanın her şeyin ilacı olacağı varsayımı ile rafa kaldırılması, dileriz lig mücadelesinde gündeme oturmaz... "Kardeşim, param var, dilediğime istediğim parayı sayar alırım" anlayışı içindeki sarı-kırmızılılarda, büyük borç yüküne rağmen, yeni eklenen ilavelerle sıkıntılar yaşayacak olan yönetim, her halde bunun çaresini de düşünmüştür... Taraftar açısından, her gün bir yıldızın G.Saray'a gelmesi, kombinelerin ve forma satışlarının artması anlamına gelmesi yanında, bazı soru işaretlerini de yanında getirecektir... Nedir bunlar? Geçen sezon bu takımın hamalı olan henüz anlaşılmayan Melo, Emre Çolak, Engin Baytar, Necati, Baros ve kısmen de Aydın, yarın için yerleri garanti olmayan isimler sınıfında... Çünkü yeni transferlere yer açılacaksa, bu isimler, Terim'in tırpanına uğrayacak listedeki yıldızlar... Ama "Görünen köy kılavuz istemez..." Sercan, Yiğit, Yekta bu takıma çok yüksek maliyetlerle gelip, bugün yeni sezon kadrosu için hiç akla gelmezken; G.Saray'ın şampiyonluğunda büyük pay sahibi olan isimlerin kaybolacağı endişesinin formülü de Fatih Terim'in cebindedir belki... Yoksa yeniler için eskilerin harcanmasına, hiçbir taraftar müsaade etmeyecektir... Fazla güvenme eloğluna! Fernandes... Beşiktaş Teknik Direktörü Samet Aybaba'nın "Benim sahadaki elim-kolum, her şeyim olacak" dediği Portekizli... Yani, özetle bu sezon Beşiktaş'ın oyun düzeni Fernandes'e göre kurulacak... F.Bahçe'de Alex, G.Saray'da Selçuk ne ise, Beşiktaş'ta da "10 numara" Fernandes olacak... Hesap-kitap tamam... Ama... Aybaba bir şeyi unutuyor... Ya da, fazla dert etmiyor... Fernandes, geçen sezon gecelerin vazgeçilmez adamlarından biriydi... Vukuatları az değildi hani... Ama Portekizlinin futboluna laf söyleyen taş olur... Eksisi, artısı bu olan Fernandes'in, Portekizli olduğunu unutmamak lazım... Aybaba, Quaresma'yı, Simao'yu bir çırpıda harcarken, Fernandes'in buna gönülden rıza gösterdiği söylenemez... Avusturya kampında "Hastayım, ayağım çekiyor, karnım ağrıyor" gibi bahanelerle, ya da kendisine yapılan uyarıları duymazlığa gelen Fernandes'le Beşiktaş'ın işi, hiç de kolay olmayacak... Samet Aybaba, oyun düzenini üstüne kuracağı Fernandes'e fazla güvenmemeli... Hatta kaleci, savunmacı arayacağına iyi bir 10 numara peşinde koşmalı... Geçen sezonun "Derbi kaytarıcısı" Fernandes'e bu kadar güvenmek doğru değil... Üstelik arkasında Ernst gibi bir hamalın da bileti kesildi... Yani, ortalık o kadar da güllük gülistanlık değil Beşiktaş'ta... Kulağımıza küpe olsun G.Rangers, İskoçya'nın en köklü kulüplerinden biri... 49 milyon sterlin vergi borcu nedeniyle, geçen sezon kayyuma devredilen; sonra da federasyonca bir yıl transfer yasağı ve 160 bin sterlin para cezasına çarptırılan 139 yıllık G.Rangers, önümüzdeki sezon 1. Lig yerine, 3. Lig'de oynayacak... İskoçyalı sporseverlerin, Celtic-G.Rangers'in oynadığı "Old Firm" derbileri, bir müddet tarih oldu böylece... Bizde "Borç yiğidin kamçısıdır" anlayışı hüküm sürerken, eloğlu 139 yıllık takımına acımıyor mu? Acaba, bir ders, alır mıyız bundan?