Bonus galibiyet

A -
A +

Mersin'de iki veledin ayağa kaldırdığı Türkiye, gereken dersi her geçen gün artan coşku ile yeniliyor. İşte dün gece İnönü Stadı. Elinde bayrak olmayan, üstüne kırmızı-beyaz giymeyen yoktu sanki. Türklüğümüz'le bir defa daha gurur duyduk, bir defa daha hava attık. *** İyi güzel de, konumuz aslında bir milli maç. Üstelik galip geldiğimiz bir milli gece. Anlatılması gereken futbolumuz olmalı, alkışlamamız gereken Milli Takım olmalı değil mi? Dün geceki galibiyete leke sürmek haddimiz değil ama, inanın bu güzel sonuca rağmen Almanya'daki finaller sanki bizim için hayal gibi. Futbol adına utanılacak bir gecede bulunan bir düşeş galibiyet bizi asla umutlandırmadı yarınlar için. Oturduğumuz basın tribününde herkes birbirinin yüzüne bakıp "Bu nasıl futbol?" diye soruyordu. Sebze çorbası gibi sanki ne bulmuşsak karıştırılmış bir lezzet yoksunu ziyafetten, ne yazık ki doymayan kalktık. Sadece "aç kalmaktansa buna da şükür" diye düşündüğümüz için mutlu olduk, o kadar. *** Oysa 5 dakikada 2 bonus gol bulan Milli Takımımız, bir anda tribünleri şahlandırırken, "fark geliyor" diye el ovuşturmaya başlamıştık. Ayaklarındaki 2 topla bize 2 gol sunan Arnavutlar, yelkenleri suya indireceklerine tam gaz yol almaya başladılar bizim sularımızda. Futbol adına bütün güzel kurguları ortaya koyan misafir ekip, hiç de lokum takım olmadığını gösterirken, bizimkiler hep Arnavutlar'ın hata yapmasını bekledi. Sanki hiç çalışmayan, yazılıda kopya çeken öğrenci gibi geçer not alıp, babasından bahşiş bekler gibiydik. Zaten 100 milyar primin 50'si Arnavutlar'ın ikramıyla cebe giriverdi dün gece. Sadece Emre ve Yıldıray'ın çabalarıyla apolet takan Milli Takımımız'ın sahadaki düzensiz haline kenar yönetiminin boşa çabaları da etken olamazken, her dakikada sıkıntılar sardı etrafımızı. *** İnönü'deki muhteşem bayrak gösterisinden cesaret alarak bir milli maçı "Bu kadar beleş, bu kadar kolay nasıl kazandık?" diye saatlerce düşündük durduk. Galibiyet güzel. Ama bu Arnavutluk rövanşını, Gürcistan deplasmanını, "ayağımıza gelecekler" diye hafife aldığımız Danimarka ile Yunanistan'ı, bu taktik, bu anlayış ve bu oyun şeklimizle nasıl geçeceğiz? Herkes Arnavutluk gibi ikram sever mi acaba?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.