G.Saray ve Beşiktaş'ın halka arz başvuruları onaylandı... Dün ve bugün talep toplayan iki kulübün hisseleri, önümüzdeki haftadan itibaren borsada işlem görmeye başlayacak... Bu, meydanı boş bulanların desteksiz atmalarına fren anlamına geliyor; bu bir... Bundan böyle iki kulübün mali durumları kapalı kapılar arkasında değil, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) denetiminde, vatandaşın gözü önünde, hilesiz, hurdasız konuşulmak zorunda; bu iki... Milyon dolarlara yapılanlarla, fiyasko futbolcu transferleri inkâr edilmeden açık ve net olarak açıklanacak; bu üç... Velhasıl, hem G.Saray, hem de Beşiktaş artık gerçek birer kulüp... Tebrikler... Yönetimiyle, mâli durumuyla, elindeki sermaye ile şeffaf ve dürüst bir politika ile Türk futbolunun ilkleri oldular... Bütün bu olumlu gelişmelerden mutluluk duyanların yanı sıra, keyfi kaçanlar da yok değil... Hani medyanın desteksiz atanlarının, yöneticinin iyi sallayanının, rakip takımı kışkırtanının bundan sonra işi zor... Hatta zor değil, çok tehlikeli... Borsada işlem gören bir şirketin hisselerini etkileyecek bir küçük beyanat bile, anında karşısında kanunun emrettiği cezaları bulacak... Gazetelerin boş manşetlerini doldurabilmek için hayâli transfer haberleri de tarihe karışıyor bundan böyle... Öyle rastgele "O geliyor, bu geliyor" haberleri yazanın vay haline... Medyatik yöneticilerin de, taraftara şirin gözükmek için sözde gizli yaptıkları transfer görüşmeleri de artık rafa kalkacak... Öyle her parası olan "ağalık" yapamayacak, güncel kahraman olamayacak... Manşetlerden inmeyen Abdürrahim Albayrak'ın, Sinan Ergin'in şimdi işinin zorluk derecesini düşünebiliyor musunuz? Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) başı bakalım nasıl derde girecek?.. Başıbozukluğa ve sorumsuzluğa alışmış yöneticilerin disipline edilmesi şüphesiz, o kadar kolay olmayacaktır... Yani SPK, işini gücünü bırakacak, kulüplerin yakın takibiyle vakit geçirecek bundan böyle... Hele gazeteler?.. "Asparagas" dediğimiz yalan haber üretme hastalığına yakalanmış bazı isimleri, ikide bir kulağından tutup, borsada hissesi bulunanların önüne nasıl atacak? Sakatlanma haberlerinde bir türlü zamanı tutturamayan, takım tertiplerinde bile standarda ulaşamayan bizim medya yandı ki ne yandı... Sergen'in bir gazetede 4 ay, diğer gazetede 6 ay, bir diğerinde de "Futbol hayatı bitti" gibi standart bozukluğundaki haberlere Allah rahmet eylesin... Öyle sallamak yok... Bir futbolcu için "Sakatlığı sürüyor" demek bile suç artık... Vatandaş, G.Saray'ın ve Beşiktaş'ın muhasebesini, en az yöneticiler kadar bilecek... Transferler gerçekleşmeden "Balon haber" duymayacak... "Şu kulübün şu kadar milyon dolar borcu var" diye bir diğer kulübü küçük düşürecek, aşağılayacak haberler de yasak bundan böyle... Hakan Ünsal'a konulan "İmza" ambargosu gibi, transfer edildikten sonra, bir günde ülkesine gönderilen Marinho gibi skandallara da paydos... Yönetici artık şovmen değil, "Adam gibi adam olacak" Menecer menecerliğini; yönetici soytarılığı, kabadayılığı bırakıp, efendi gibi saygınlığını koruyacak... Paralı yönetici dönemi de tarihe karışıyor böylece... Artık parası değil, kafası olana kulüp emanet edilecek... Kabadayılık döneminin de köküne kibrit suyu dökülecek... İzinsiz teberrulu bilet dönemi, korsan patent, marka, lisans gibi gelir getiren karaborsacılık, teknik yönetime uygulanan aşağılamalar, kovmalar da bundan böyle olmayacak... Demek ki, futbolumuzun büyük çirkinlikleri borsaya açıldıktan sonra, yerlerini mecburen güzelliklere bırakacak... Bu kendi eli ile ilmeği boynuna geçirmekle eşdeğer belki ama Türk futbolunun böyle girişimci ve cesur kararlara da büyük ihtiyacı var... Bakalım altından kalkabilecek miyiz? Bakalım kimlerin sonu gelecek? Kimlerin havası sönecek...