Bir tuhaf lig gecesi daha... Finişe yaklaşılırken; kimin aslan, kimin kaplan olduğu kestirmek çok güç. Hele can derdinde olanların inanılmaz mücadelesi 90 dakikalara büyük renk ve heyecan katıyor. İşte dün gece. Can derdindeki Adana'nın müthiş direnci, G.Saray gibi aslanı burnundan solutması, ligin seyrini bir anda değiştiriverdi. Karşılaşması öncesi Fatih Terim'in talimatıyla, Ali Sami Yen'in çimleri vıcık vıcık sulandı. Belli ki; Terim'in bir bildiği vardı. Kuru havaya alışkın Güney ekibinin ayakları kayacak, top kontrolleri zayıflayacaktı. Ama heyhat! Sahada ayakta duramayanlar, aksine G.Saraylı futbolculardı. Maç öncesi strateji bir anda rakibin işine geliverdi. Turuncu-beyazlıların hocası Yılmaz Vural, belli ki G.Saray'ı çok iyi etüt etmişti. Cafer, Necati ve Ali Asım'la rakibi yıpratmak için elden ne geldiyse yaptı. Dün gecenin esas konuşulması gereken ismi hakem Bülent Demirlek'ti. Ligin son derece kritik hale geldiği böyle haftalarda, böylesine hata yüklü maç yönetmek sonuca tesir etmektir. Nitekim; Demirlek ilk yarıda Lukunku'nun buz gibi golüne ofsayt damgası vurdu. Aynı Demirlek, Cafer'in Kerem tarafından biçilmesine de sıradan bir olay gibi baktı. MHK, bu kadar fahiş hatalar yapan bir hakemi; dileriz sezon sonuna kadar fubol arenasına çıkarmaz. Yoksa adalet dağıtmak yerine; çok kişinin ekmeğiyle oynanır. Bir sözümüz de kaptan Bülent'e. Yılların futbolcusu, elle düzeltip attığı golün iptalinden sonra hakeme inanılmaz itirazlarda bulundu. Ve bu yüzden Demirlek'in tribünlerden aldığı tepkiyle ne uşaklığı kaldı, ne nonoşluğu... İkinci yarıda yine Demirlek'in damgası vardı. Tekmelere devam. Önce verdiği gole, sonra iptâl. Daha neler neler... Bir 90 dakikanın içine ancak böyle edilirdi. Ama dün akşamki G.Saray, zaten kaşınmıştı. Olacağı buydu işte.