Dün gece, Beşiktaş için çok özel bir gündü... Ernst Happel Stadı'nda, üstelik muhteşem taraftarının önünde Rapid Wien karşısındaki o Beşiktaş, çok özel olduğu kadar, çok da muhteşem görüntüsü ile belki de, kulüp tarihinin son 10 yılındaki en mükemmel futbolunu oynadı... Seyrederken mest olduk... Sahaya inip her futbolcuyu teker teker öpmek geldi içimizden... Sarıp sarmalamak; omuzlara almak geçti içimizden... *** Bu zamana kadar hiçbir karşılaşmada bir türlü beğenmediğimiz Tabata bile alkışı hak etti... Quaresma'nın sakatlanıp çıkmasıyla kendini oyunda bulan Holosko bile sadece golde değil, her deparında bir başkaydı... "Nereden çıktı bu futbolcu" dediğimiz Hilbert dahi, bize futboluyla küçük dilimizi yutturdu adeta... Bunlar bir tarafa... Ya Ferrari, İbrahim Toraman, İbrahim Üzülmez? Defans bloğunun yüksek surları gibiydi... Rapid Wien bombardımanları, onlara sanki sinek vızıltısı gibi geldi... O Beşiktaş'ta, 27 dakika Quaresma'nın yaptıklarını anlatmak çok güç... Adeta Rapid Wien defansını, hallaç pamuğu gibi attı... *** Gol değil, goller beklediğimiz ilk yarıda, golsüzlüğe bin takla atan Rapid Wien'di... 3 Türk futbolcusu ile karşımıza dikilen ev sahibi karşısında, 3 Türk futbolcu (İ.Toraman, İ.Üzülmez ve Hakan Arıkan) ile sahaya çıkan Beşiktaş'ta hakkını ödeyemeyeceğimiz birisi vardı... Ernst... Antalya maçında Guti'nin kopyası olarak seyrettiğimiz Ernst, dün gece Viyana'da adeta futboluyla vals yapar gibiydi... Defanstan ne toplar çıkardı... Ne ara paslar attı... Bobo'yu atladığımızı sanmayın... O dün gece, Avrupa futbol piyasasına adını yazdırdı... Attığı gol penaltı atışı gibiydi... Kaleciyi sola yatırdı, topu sağa... Usta işi buna denirdi... *** Keşke bugün, yerimiz biraz daha uzun olsaydı da, Beşiktaş'a yazacağımız övgüleri uzatabilseydik... Keşke, hiç kimsenin kabullenemediği halde, Hakan Arıkan'a "Ne kadar hata yaparsan yap, benim birinci kalecim sensin" demesini ve altında yatan teknik direktörlük kalitesini içimizden geldiği gibi takdir ve alkışlarımızla anlatabilseydik... Olsun... Biz bu Beşiktaş'ı sarıp sarmaladık, içimize soktuk ve onun bize verdiği mutlulukla mest olduk... Hepsi sağ olsun...