Bozma ustaları!

A -
A +

Doğduktan kısa bir süre sonra evlatlık verildi... Yatacak yeri bile yoktu... Arkadaşlarının odasında yere, bir sığıntı gibi uzandı aylarca... Özel okul ücreti ailesine ağır geldiği için üniversiteyi 6. ayında terk etmek zorunda kaldı... Bahsettiğimiz adam Steve Jobs'un ta kendisi... Hani şu merdiven boşluğunda arkadaşıyla birlikte hayata geçirdiği Apple (elma) ile çağa damgasını vuran Steve Jobs'tan bahsediyoruz... Dünyada olmayan yeniliklerin mucidi Steve Jobs'u günümüz Türkiyesi'nde "olanları bozma" ustalarıyla (!) karşılaştırdığımızda anlayış ve düşünce farklılığının fakirliğini bir defa daha yüreğimizde duymaktayız. Futbolumuzda hep şiddetten, tribün teröründen şikâyet ederken; maçlara değil, adeta savaşa gider gibi koştuğumuz stadyumların vahşiliğinden dert yanarken; şike ve teşvik olaylarının önlenememesinden yakınırken, şimdi bütün bunları disipline etmek adına çıkarılmış yasayı "nasıl deleriz, nasıl bozarız" diye çalışmalar yapmaktayız... Üstelik bu çalışmanın baş mimarları Kulüpler Birliği dediğimiz bir vakfın üyeleri... Kanunen hiçbir yaptırımları olmasa da, kendilerini birer kanun koyucu gibi görüp, Federasyonu oyuncakları haline getirmeye çalışan bir zihniyetin, kendilerini "Türk Futbolunun Patronlar Kulübü" gibi görme yanlışlığı yüzünden bugün sancılı bir sürecin girdabına kapılmış vaziyetteyiz. Elin oğlu, hayalini bile düşünemeyeceğimiz buluşların peşinde koşarken, biz olanları bozmaya çalışıyoruz! Gençlik ve Spor Bakanı'nın ilk günlerinde, kulüp başkanlarına nazik ve kırıcı olmayan yaklaşımındaki iyi niyetini, anında ranta çevirmeye kalkışmak, ancak bizim ülkemizde olurdu... Tam da oluyordu ki, önce Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, sonra da bizzat Başbakan Erdoğan, içinde binbir türlü amaç ve tilkilik olan yasaya orasından burasından dokunmaya taş koydu. Şimdi kara kara düşünen, 18 imzayı toplamayı hayal ederken, geri çekilenlerle dağılan bir vakıf var karşımızda... Ya o kanuna uyacaksınız, ya da "Bu şartlarda kulüpleri idare edemiyoruz" diye sızlanmayacaksınız... Bize, kanun önünde boynu kıldan ince, saygılı başkanlar ve yöneticiler lazım... "Bir gün benim de başıma gelir" diye hesap edenlerle ise işimiz olmaz... Önce sahada yenin! Almanya'ya 3-1 mağlup olduktan sonra, başta Hiddink olmak üzere, birçok futbolcunun biletini eline verdik bile... Gerçi çoğu o bileti almayı hak ettiler... Başta Hiddink tabii... Sonra ona değil, bulunduğu makama saygısızlık yapanlar... Kaptan Hamit'in bahsettiği kaytarıcı futbolcular... Kolay bir grupta, hâlâ daha bize ince hesaplar yaptıran, Milli Takımımız için övgü dolu söylenecek tek kelime bulamamamız bizim en büyük ayıbımızdır şimdi... Almanya; maçtan bir gece önce TT Arena'da son antrenmanını yapıyor... İki dev ekranda, bizim daha önceki maçlardan derlenmiş, attığımız goller ve volümü yüksek sevinçlerimiz... Yeri değil, saati değil... Maksat Almanya'nın konsantrasyonunu bozmak... İşe bakınız... Terbiyesizliğe bakınız... Ayıba bakınız... Kim yapmışsa, kim akıl vermişse, kim bizi dünyaya rezil etmişse, yuh olsun, yazıklar olsun... Kadın mı, bayan mı? Basketbol Federasyonu'nun öncülük (!) ettiği ama o federasyona bazı köşe yazarlarının ısrarla enjekte ettiği bir yanlışlık aldı başını gidiyor... Daha düne kadar "Bayan Basketbol Takımı" ifadesi kullanılırken bugün "Kadın Basketbol Takımı" sözcüğü aldı onun yerini... Şimdi yavaş yavaş voleybol camiasına da sokulmak istenen bu "yanlış" ifade şekline karşı olanlar ayaklandı adeta... Eğri oturup, doğru konuşalım... 14 -15 yaşında sporcu bir kızınız var... Ya da gençlerden oluşan yıldız takımınız... Hadi onlara "Kadın" yakıştırmasını yapınız! Bu onore mi etmektir yoksa, dalga mı geçmektir? Ya da tersinden düşünelim biraz da... 14 yaşındaki genç sporcu kızımıza soruyorlar: Nerede oynuyorsun? "Kadın voleybol takımında." Ve de voleybolcu 14 yaşındaki genç kızı evde annesi, babası seviyor: "Sırma saçlı güzel kadınım." Gidin işinize yahu... Bırakın erkek - kadın kavramını... Bırakın kuralcılığı... Eğer bir doğruyu bulmak istiyorsanız, genç kızlarımıza kadın muamelesi yapmayın yeter!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.