Bravo Celal Kolot

A -
A +

Adam sihirbaz değil... Adam ne "Oz Büyücüsü" ne de Kasımpaşa'daki bir falcı... Adam, çok iyi tanıdığı birilerinin bakışlarından ne fırıldaklar çevirdiğini "Alfabe" okur gibi okuyor... Adam bu işi biliyor velhasıl... Taa haftalar önce "Beşiktaş Schuster ile anlaştı" demedi mi o? Üstelik bunu söylediğinde, Beşiktaş'ın başında Mustafa Denizli görevde değil miydi? Ortalıkta "fol yok, yumurta yokken" bu kadar iddialı konuşabilen Celal Kolot, bir de altına imza attığı kağıda kefil olmadı mı? Beşiktaşlı yöneticilerin "Hayır böyle bir şey yok... Allah belamızı versin böyle bir görüşme olmadı" diye yeminler ettiği bir dönemde, o "Bu iş bitti" diye, sözünün arkasında durmadı mı? Peki, ne oldu şimdi? Hastalık bahanesi ile "Teknik direktör yeme kumpasının" içine çekilen Mustafa Denizli de dahil olmak üzere, o basın toplantıları, o acıklı vedalar, o dostça ayrılık senaryoları komediye dönüşmedi mi? Sonra da, Denizli'nin asıl gitme sebebinin ortaya çıkması, kendisi de dahil, kimseleri rahatsız etmedi mi? Hele Beşiktaş Yönetimi'nde, konu mankeni durumuna düşürülen birkaç kişinin isyanı, bir çırpıda yerini sessizliğe bırakırken, Başkan Yıldırım Demirören'in "Bundan sonra her kararın altına yönetim ortak imza atacak, her karar ortaklaşa alınacak" sözleri hükmünü bu kadar çabuk nasıl yitirdi? Şimdi, o önce isyan edip, sonra da kuzu gibi sakinliğe dönüşen yöneticiler ve de tüm inkarlarına rağmen, Alman Schuster ile anlaşan Serdar Adalı başta olmak üzere, herkesin "ortalığı karıştırıyor" diye suçladıkları eski yönetici Celal Kolot'tan bir özür borcu bulunuyor... Çünkü o "yalancı" diye suçlanan basına, en doğru haberi veren kişi olarak, bizim baş tacımız olmuştur... Teşekkürler Kolot; yazıklar olsun, o komedi filminin içinde rol alan her kimseler... Quaresma mı, Stoch mu? "Benim babam senin babanı döver..." Birileri, birilerinin ipliğini pazara çıkaracak ama bu kim olur belli değil... Futbol Federasyonu'nun, Kulüpler Birliği'nin esiri olmasından sonra, her isteğine "Baş üstüne" deme alışkanlığı yüzünden takımlardaki yabancı sayısının 10'a çıkması üzerine, 100 milyon dolar borçları olan kulüpler, hiç çekinmeden, hiç korkmadan "Hacıağa" gibi transfer harcamalarına devam ediyor... Hem büyük bir yarış halinde... İşte F.Bahçe... Stoch'a gözünü kırpmadan 7 milyon euro bonservis, kendisine de her yıl için 3,5 milyon euro vererek borsayı yükselten takım oldu... Ve arkasından Beşiktaş... Önce Schuster ve arkasından Querasma... "Çingene" lakaplı, problemli olduğu söylenen, her oynadığı takımın yaka silktiği, futbolu büyük ama defosu da o kadar büyük bir futbolcu için borcunu yükseltti Beşiktaş... Ortalıkta dolaşan rakam 19 milyon euro... Amaç, takımın uyum ve şampiyonluk potası mı, yoksa "O aldıysa, ben niye almayayım" anlayışı mı? Şimdi sıra G.Saray'da... Bakalım borç yamasını genişletmek için o neler yapacak... Kim tutar sizi... Yürüyün be koçlar... Piyasa kızıştırıcıları Sezon başarısını, sadece transfer mevsiminde, ezeli rakiplerin transfer politikaları ile ölçen bir anlayış, aynı işlerliğini günümüzde de gösteriyor... Geçen sezon Mehmet Topuz'u Beşiktaş'ın elinden almak için, iç ve dış güçler yanında 15 milyon euroyu da gözden çıkaran F.Bahçe, o günün alkışlanan takımı iken, sonunda o 15 milyon euroluk adam, ne yazık ki, tek golle, F.Bahçe'nin hüsran ismi oldu... F.Bahçe buna benzer bir çalımı daha birkaç gün önce G.Saray'a da atarak, transfer büyüğü (!) olarak vitrine çıktı... Chelsea'den Stoch'u alırken yine parayı konuşturan sarı-lacivertliler, şimdi G.Saray'ın karşı hamlesiyle karşı karşıya... Yine bir inatlaşma sürüp gidecek... Yine bir iki futbolcunun maliyeti yükselecek... Nasıl olsa, ne Divan'larda, ne yakın çevrelerde eleştiri, hesap sorma var... Paraların saçılmasını, düğünlerde dolar desteleri saçmakla eş değer görenler, sadece havalarını atmakla meşgul... "Borç yiğidin kamçısı" sözünü kim söylemişse halt etmiş... Bu söz, üstlerine "vurdumduymazlık" zırhını giyenlere işlemiyor ki...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.