Bremen mızıkacılığı

A -
A +

Medyamız, ayrı akortlardan çalan bir orkestradan farksız... Ortak buluştukları noktalar, öylesine az ki... Devamlı çok seslilik içinde, insanların kafalarını bulandırarak, çareler üretmek yerine, problemlerle baş başbaşa bırakıyorlar insanı... Ve sonuçta da, okuyucunun güveni, bin parçaya bölünüyor, saygınlık kaybediliyor... Hiç boşuna ağlamayalım... 10 yıl önceki nüfusumuzun okuduğu 15 gazete sayısıyla, günümüzdeki 36 gazete okuru arasında sayısal fark "Neden yok" diye hiç sızlanmayalım... Kendimiz ediyoruz, kendimiz buluyoruz...  Bakınız; sizlere, Türkiye'nin iki önemli gazetesinden, iki önemli yazarın aynı günkü yazılarından birer paragraf sunacağız... Böylesine çarpıklık , sadece bugün değil, dün oluyordu, yarın da olacak... Önce Sabah gazetesinin 27 Nisan 2003 tarihli sayısında Hıncal Uluç'un yazısı: "Sayın Cumhurbaşkanım... Şenol Demiröz (TRT Genel Müdürlüğü için en kuvvetli aday) zamanında Kültür Bakanı olsaydı, dünyanın en görkemli Kültür Saraylarından birinde konser izliyor olabilirdik... Şenol Demiröz, ortaya çıkmayı, kendinden söz ettirmeyi seven birisi değil... Arkada durup, iş yapanlara tüm desteği vermeyi tercih ediyor... Tanıdığım, Şenol Demiröz, sağlam bir kültür adamı, çağdaş bir sağcıdır..." İşte, böyle övgü dolu satırlarla anlatıyor Hıncal Uluç, Şenol Demiröz'ü... Arkasında bir menfaat veya bir yatırım hesabı yattığını düşünmek istemiyoruz... Büyük eleştiri alan ve "Reytinge karşı, kürekle yarışıyoruz" yakıştırmasını yaptığı ve izlenme oranlarının pek parlak olmadığı (Sıralamada 86.) danışmanlığını yaptığı "Tele Pazar" programının, ileride de, devam etmesi için çırpınışlarını ayrı tutuyoruz... Onlar işin bir başka boyutu...  Şimdi gelelim Hürriyet Gazetesi'nin yine 27 Nisan 2003 tarihli sayısındaki Emin Çölaşan'ın yazısına... Hıncal Uluç'un "Ak" dediğine, bakınız Çölaşan, üstelik belgelerle nasıl "Kara" diyor... "... RTÜK'ün seçtiği üç adaydan biri Şenol Demiröz... Hükümet bu kişiyi TRT Genel Müdürü yapacak... Tabii açıklayacağım belgeden sonra Şenol Demiröz kararnamesi Cumhurbaşkanı tarafından onaylanırsa... Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın iddianamesi: Sanıklar: .......ve Şenol Demiröz... Suç: Zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrak ve kayıtlarda sahtecilik ve suç işlemek için teşekkül oluşturmak... İstenen cezalar: 12 yıldan az olmamak üzere ağır hapis... Ayrıca zararın 3 misli geri ödenmesi, sanıkların kamu hizmetinden yasaklanması" Buyurun bakalım... Hıncal Uluç'un büyük destek vermesi, hâttâ, Kültür Bakanlığı'na lâyık görmesi mi, yoksa, Emin Çölaşan tarafından belgeyle karalanması mı doğru... İnanmak, takdir etmek ve kimin doğru yazdığına karar vermek ne kadar zor değil mi?  Bu sadece bir örnek... Hele bizim spor basınında, buram buram menfaat kokan yazılarla, kafası allak bullak olan okuyucunun, kimin "Spor yazarı" kimin "Amigo yorumcu" olduğuna karar vermesi ne kadar zor... Topluma yön vermek durumunda olup, sadece bunun için para kazanan kişilerin, kişilikleri uğruna taviz vermeleri ne kadar acı... Birisinin yüzde yüz penaltı dediği pozisyona, diğerinin "Devam, hiçbir şey yok" demesi kadar çarpık ekran yorumculuğu da işin cabası... Sporseverin kafasını, görüşünü karıştıran medyanın "Ulema takımı" ne yazık ki gazete bolluğunda bile, tirajların 15 yıldan beri aynı kalmasına sebep olan en büyük olumsuzluktur... Müthiş nüfus artışına rağmen; gazetelerin dilencinin bile kabul etmeyeceği paraya satılmasına rağmen; teknolojinin albeni şırıngasına rağmen; bir adım ileri gitmemesine sebep, içimizdeki "İşkembeden sallayanların" çoğunluğudur... Toplumumuz, ne yazık ki, bir söylediği, bir diğerini tutmayan, menfaatleri doğrultusunda yazıp çizen ve konuşanların istilâsından kurtulmadıkça, biz daha çook kişinin "Ukalâ, çok bilmiş, reyting menfaatçisi" damgasını yemeye devam ederiz... Zaman "Yelini bulanın, harman savurduğu gün" çünkü...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.