Bu fırsat kaçmaz

A -
A +

Formula 1, bir zamanlar bizim hava attığımız spordu... Türkiye'de böyle bir sporun yapılıyor olması, ülkemiz açısından çok önemli bir şanstı... Bir inat uğruna, Türkiye'nin dünyadaki en büyük propagandalarından birisi elimizden uçup gitti... Dünya televizyonlarının odak noktası bir spor yarışını para için küstürdüğümüz söylense de, buna inanmak istemiyor insan... Formula 1'in patronu Ecclestone, belki ukalalığından, belki şımarıklığından, belki paraya doymazlığından, hükümetimize "Benim 13 milyon dolarlık ücretimi ikiye katlayın, ben de bu yarışları Türkiye'de yapmaya devam edeyim" derken aslında para değil dayak istiyordu... Ama... Biz bu ülkede 600 milyon lira harcayıp Erzurum Universiad 2011 Kış Oyunlarını yaptık... Prestij açısından mükemmel bir organizasyondu, eyvallah... Fakat Türkiye'nin tanıtımı açısından 600 milyon harcamanın geri dönüşü ne yazık ki akıllarda bile kalmamıştır... Tesisler şu anda yerinde duruyor... Ufak tefek getirisi dışında neye yarıyor ki... Bir de Trabzon'da 11. Avrupa Gençlik Olimpik Oyunları düzenledik... Onun da gideri 600 milyona yakındı... İnanılmaz güzel tesisler yaptık... Tamam... Peki, Türkiye'nin tanıtımı açısından getirisi neydi? Bu tartışılır tabii... O nedenle, Ecclestone'nun istediği 26 milyonu çok görmeyelim... Üstelik şu günlerde Formula 1'in patronu da yeniden Türkiye'ye gelmek istediğini her yerde konuşuyor... Bu fırsat kaçmaz... 2020 Olimpiyatlarını mademki almayı çok arzu ediyoruz, dünyanın takip ettiği Formula 1'i yeniden ülkemizde ağırlamak için her türlü çalışmanın yapılması gerekiyor... Önümüzde sadece bir ay var... Aralık ayında bunun kararı verilecek... Sayın Başbakanım ve Sayın Spor Bakanım... Bu fırsat Türkiye için prestijdir ve bu ülke için tanıtımın babasıdır... Şimdi top sizde... >> Ayıbı, ayıpla örtmek! G.Saray'ın, düne kadar övündüğü ve hava attığı stadı Arena, şimdi ayıpların, göz zevkini bozduğu, sporcuların sağlığını tehlikeye attığı bir stat artık... Sen; devlete bu stadı yaptırabilmek için diller dök, sonunda yaptır ama söz verdiğin çatının kapanmasını ertele... Yok öyle şey... Mademki bu stadın üstünün kapanması için devlete söz verdiniz, o halde ilk işiniz, bu görevi yerine getirmek olmalıdır... Şimdi duyuyoruz ki, çare olarak üstünü örtmek değil, çimleri suniye çevirmek düşünülüyormuş... El insaf... Böylesine güzelim bir stadın çimleri sökülecek ve yerine plastik çimler konacak ha... İşte o zaman bu ayıp G.Saray'a yeter... Sen 100 milyonluk transfer yap, sonra da o yıldızları plastik çimde oynat... Bu parlak fikir kimden çıkmışsa, o sözünü geriye alsın bir kere... G.Saray'ın büyüklüğü suni çimle örtülecek kadar küçültülmemelidir... Yaparsın adam gibi drenaj ve çim; kapatırsın stadın üstünü söz verdiğin gibi; o müthiş taraftar koşa koşa gelir Arena'ya... Ve de o seyirci "Benim stadım Türkiye'nin en iyi stadı" diye havasını atar... >> Teşekkürler TEB BNB Paribas WTA Tenis Turnuvası, tadı damağımızda kalacak şekilde yüz akımızla bitti... Böyle bir turnuvada mücadele eden şampiyon Serena Williams ve hem güzelliği, hem klası ile herkesi büyüleyen Maria Sharapova bile "Biz böylesini görmedik" dedikleri seyircimizi yere göğe sığdıramadı... Sinan Erdem Spor Salonu'nu turnuva boyunca her gün dolduran seyirci, oturmasını kalkmasını, alkışlamasını, desteklemesini ve de susmasını yerinde yaparak, şampiyonların övgüsüne layık oldu... İnanıyorum ki, dünyanın o ilk 8'indeki büyük raketler, gelecek sezonu şimdiden iple çekmeye başladılar bile... Çünkü sadece seyircimizle değil, İstanbul'un tabiat harikası görüntüsü ile de büyülenmeleri, boşuna değil... "Şeref verdiniz... Biz buradayız, yine bekleriz efendim..."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.