Bu galibiyete prim olmaz

"Oyuncularım bu maçta tecrübe kazanacak." Bu sözler Vaduz gibi gariban bir takımın hocası Gren'e ait. İşte Beşiktaş, ligleri bile olmayan, galibiyet değil, prestij kazanmayı düşünen böyle bir takımı yendi. UEFA Kupası 2. ön eleme turunda bulunması bile şaşırtıcı bir takımı deplasmanda mağlup etmek, sıradan bir olaydır Beşiktaş için. *** Adamların stadlarının kapasitesi bile 4 bin kişilik. Onu da doldurmak zaten başlı başına bir mesele. Topa biraz kuvvetli vurduğunuzda stad dışındaki birisinin kucağına gidiyor. UEFA'nın böyle bir stadda maç oynanmasına izin vermesi tamamen bir torpil ve ayrıcalık işi. Tek hayalleri maç sonrası bir siyah-beyaz forma kapabilmek olan Vaduzlu futbolcular bu yokluklara rağmen yine de bir takım olduğunu gösterdiler dün. Üstelik 90 dakikanın büyük bir bölümünde Beşiktaş'tan daha iyi pas yaparak, daha organize olarak ve de Cordoba'nın kalesinde daha fazla gol arayarak... *** Rıza hocanın bizim ligimizde asla bir araya getirip sahaya çıkarmayacağı bir 11'i Vaduz karşısında denemesi başına çok işler de açabilirdi aslında. Çünkü bu kadro, "gariban, zavallı, çok zayıf" dediğimiz Vaduz önünde tel tel döküldü. Gohouri denilen, asli görevi savunma yapmak olan Vaduzlu futbolcuyu maç boyunca defalarca Cordoba'nın karşısında gördüğümüzü söylersek, Beşiktaş'ın dünkü durumunu da anlatmış oluruz. Ligin ilk maçının 15. dakikasında oyundan atılan Ali Tandoğan 45 dakika kaldığı oyunda tam bir fiyaskoydu. Ahmed Hassan'ın, Adem'in, Pancu'nun, Veysel'in de etkisiz oyunları Ali Tandoğan klasında (!) olunca Beşiktaş seyredilmez bir takım olup çıkıverdi karşımıza. *** Siyah-beyazlı takım için dün geceki maç, daha oynanmadan sonucu belli bir karşılaşmaydı. Eğer Beşiktaş yönetimi futbolculara prim vermeyi düşünüyorsa, bu komik olur. Sadece Cordoba, Koray ve Okan'a biraz cep harçlığı konup, diğerlerine "Sahi siz ne yaptınız?" diye sorulursa, asla bir haksızlık yapılmamış olur. Çünkü dün geceki Beşiktaş'la, Vaduz'u terazinin birer kefesine koysaydık, inanın siyah-beyazlı takımın 1 gram fazlalığı olmazdı.