Bu şeref bize yeter

A -
A +

Dünyada, hangi ülkeye sorarsanız sorun, en büyük arzuları Brezilya ile oynamaktır... Çünkü Brezilya, bir rüyadır... Futbolun, müzik, dans ve estetik ile birleştiği, meşin yuvarlağı en yumuşak ama en yerinde kullanan ülkedir o... Brezilya'yı seyretmek ise başka bir şanstır.. Futbol adına zenginlik ve kazançtır... *** İşte dün gece bizim hatırımızı kırmayıp, karşımıza çıkan o Brezilya, bizi bir futbol rüyasına değil, sıradan bir futbol gecesine mahkûm etti... Anasından doğanın, futbolcu olduğu bir ülkeden, çıka çıka karşımıza, hiçbirisinin küçük dilimizi yutturacak bir futbol sergileyemeyenlerden kurulu on birini, tam dişimize göre bulmuştuk ilk yarıda... Üstelik Fatih Terim de; Dunga gibi şaşırtıcı bir kadro ile cesaret bulup, koca Brezilya'yı adeta futbol fakiri yapmayı planlamıştı... Koca ilk yarıda, bunda da başarılı oldu... O efsane ülkenin, efsane takımı, kalemize bir defa olsun, doğru dürüst yaklaşamadı, bir defa olsun gol koklayamadı... *** Bosna Hersek maçında, asla yapılmaması gereken hataları, ortaya koyan Rüştü ve Servet ile, rekortmen Hakan Şükür bile yoktu Terim'in kadrosunda... Kim mi vardı? Emre Aşık, Umut, Yıldıray ve onlar gibi asla futbollarıyla sırıtmayan diğerleri... Elimizden ilk yarıda kaçırdığımız Brezilya, ikinci yarıya Ronaldinho cambazını aldığında, külahları da değiştik... Dünya futbolunun en büyük ustalarından birisi olan Ronaldinho, tek başına bir takım nasıl sırtlanır, onu gösterdi bize... Kalemizdeki üst üste tehlikelerde, hep onun imzası vardı... Kaleci Hakan; Rüştü ağabeyi gibi hata yapmamak için çırpınıyor, yardımına bazen defans, bazen de Allah yetişiyordu... *** 37 yaşa merdiven dayamış, Türk futbolunun klâs ismi Tugay için, jübile anlamını taşıyan dün geceki maçın belki de en üzücü yanı, milli takımımızı yalnız bırakan seyircilerin vefasızlığıydı... Dolup taşacağını zannettiğimiz stat, boş haliyle Brezilya'ya ve onu davet eden milli takıma adeta ihanet etmişti... İkinci yarının ilerleyen dakikalarında Kaka'nın ve bizim takımda da Colin Kazım'ın (bu Kazım, milli takıma çok lazım mı?) varlıkları, oyunu renklendirirken, futbol adına yine de fazla bir artı koyamadı karşılaşmaya... Ama başta da dedik ya... Brezilya'nın antrenman niteliğinde gördüğü maçta bile, onlarla oynamak bizim için bir şerefti... Ve biz bu şerefli geceden, asla ezilmeden, üzmeden ve de utanmadan ayrıldığımız için, yine de çok mutlu olduk...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.