Bulutlar dağılmadı

A -
A +

G.Saray ve F.Bahçe'nin büyük darbe yediği haftada, çalkantılar içindeki Beşiktaş'ın neler yapacağı merakla bekleniyordu... Üstelik ligde tek galibiyeti olan ve onu da F.Bahçe karşısında elde eden Hacettepe'nin, puan fakiri olması bile ümitlendirmiyordu Beşiktaş'ı... Çünkü Metalist karşısında alınan hezimetli "Avrupa vedası" siyah-beyazlı camiada "Lale Devrini" sona erdirmişti... Bir teknik direktör için en zor anlar, kendisi görevde iken, başka bir hoca peşine düşülmesi ve üstelik bunu kulübün başkanının bizzat yapmasıdır... Ertuğrul Sağlam için bundan böyle dönüşü olmayan bir veda sendromu başlamışken, onun dünkü Hacettepe karşılaşmasına çıkması bile olağanüstüydü aslında... Yıkılmış bir haldeydi... Gözleri dolmuş, omuzları çökmüştü... O bir zamanlar "Adam gibi adam, Ertuğrul Sağlam" diye bağıran tribünler, gözlerini kaçırıyordu ondan... Gelecek günlerin, Sağlam'sız planları yapılırken, Metalist hezimeti, tribünleri de küstürmüştü sanki... Sahaya çıkan kadro ile bir mesaj vermek istiyordu Sağlam... Yönetimin ve tribünlerin desteğini kaybetmesine sebep olan Metalist karşılaşmasında, bazı suçluları kulübeye oturtmuştu... Bobo, Tello, Holosko, İbrahim Toraman'dı bunlar... Sahada ise Aydın ve Batuhan vardı... Hani şu, Fatih Terim'in, bir maçta bile siyah-beyazlı forma ile izlemeden milli takıma aldığı Batuhan... Herhalde Terim'in özel ricası ile dün gece sahadaydı... Daha önce İbrahim Kaş olayında olduğu gibi... Daha karşılaşmanın 7. dakikasında attığı gol bile, onun Beşiktaş için çok lazım bir futbolcu olduğunu göstermemişti... Yine de, ilk yarıda Delgado'nun, Zapo'nun, Serdar Özkan'ın döküldüğü kadar kötü değildi Batuhan... Hele o Delgado? Ne olmuştu bu adama? Futbolla uzak yakın ilgisi yokmuşçasına umursamazdı... Tabii Delgado durunca, Beşiktaş'ta frene basıyordu adeta... Sadece serbest vuruşlarla ön plana çıkmak istedi kaptan... İkinci yarı başladığında, Hacettepe bir puanın üzerine yatma telaşındaydı... Hele Recep; ikram severliği üzerindeydi... Recep'in bu davranışını Nobre değerlendirdiğinde, Beşiktaş'a üç puan gelmişti... Peki ya huzur? O artık, siyah-beyazlı takımın yanında değildi ki... Kara bulutlar, hâlâ Beşiktaş'ın tepesinde çünkü...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.