Bunlar mı büyük?

Şampiyonluğun ellerine kaldığı iki büyük, adlarına sanlarına yakışmayan bir gece yaşadı... Futboldan soğumuş emekliler mangası gibi ikisi de hep çirkinliklere imza attı... Dün gece zaten bahar havasının azizliğine uğrayıp tribünlerde titredik... Bir de şu iki büyüğün buz gibi futbollarıyla kaskatı kesildik...  G.Saray taze lider Beşiktaş'ı evinde yakalamanın avantajıyla çıktı maça... Hasan, Arif ve Ümit'le siyah-beyazlı kaleyi ablukaya alıp "parçalarım" hevesindeydi... Üstelik Beşiktaş defansı da kötü günlerinde yakalanmıştı... Sadece kalede Myhre son haftalardaki kötü anılarını silercesine geçit vermiyordu... G.Saray orta sahası dağınık, isteksiz ve de mücadeleden uzak işi idare ediyordu... Bu yüzden bütün yük defanstan çıkacak toplara kalmıştı... Emektar Bülent hırsıyla arkadaşlarını ayakta tutuyordu... Savrukluğuna ve sertliğine alıştığımız Emre bile dün gece daha derli toplu, daha yumuşaktı...  Beşiktaş da futbolun çirkinliği bakımından G.Saray'dan hiç de geride kalmıyordu... Daum'un kafayı taktığı Ahmet Dursun yine ilk 11'de sahaya çıkamadı... İlhan'ın nasıl olsa işi bitireceğine inanmış Daum, Tamer'i kesip Erman'ı da bu maç için koz gibi kullandı... Bütün bu tilki düşünceler ne yazık ki dev maçı cücelikten kurtaramadı... Sahada şampiyon adayı takımlar değil, sanki mahalleden toplama iki 11 vardı adeta... G.Saray ve Beşiktaş Topkapı - Şirinevler yollarını tıkayan minübüsler gibi sahada futbolun canına okudular... İlk yarıdaki, ikisi G.Saray'ın, biri Beşiktaş'ın üç fırsatı dışında şirin bir manzara gözükmedi...  İkinci yarının hemen başında Şampiyonlar Ligi'nin ofsayt kralı Ümit'in inanılmaz bir şekilde kaçırdığı gol saç baş yoldurdu... Dakikalar tükenirken sahada ne yaptığını 70 dakika bilemediğimiz Fleurquin geceye imzasını atmaz mı?.. İşte futbolun cilvesi... Beşiktaş böylesine gafil bir golle bir haftalığına emanet aldı liderliği bırakırken, ne yazık ki; gece bize utanılacak bir futbol hediye etti...