Büyük balık kaçtı

A -
A +

BENİM YILDIZIM Beşiktaş'ın orta sahasında tek bir falso yapmadan ayakta kalan Cisse ile, topa dilediği gibi hükmeden, Porto'nun müthiş futbolcusu Ricardo Quaresma gecenin yıldızlarıydı. --------------------- Beşiktaş, ilk yarıda esir aldığı Porto karşısında, ikinci yarıda aynı performansı gösteremeyince, taraftarını ve ülkeyi mutlu edecek bir sonuca imza atamadı... Son saniyede Porto'nun bulduğu gol siyah-beyazlı takımın, gruptaki tur şansını da alıp götürdü... *** G.Saray karşısında, cesaretsiz, isteksiz, bir puana razı bir Beşiktaş'tan sonra, dün gece vitrine çıkan siyah-beyazlı takım, tam bir Avrupalı kimliğindeydi... 2004 yılında Jose Mourinho ile "Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu" apoletini omzuna takmış Porto, dün gece, o günkü gücünde olmasa da, yine de tam bir Avrupalıydı... Ricardo Quaresma gibi bir futbol virtüözüne sahip Portekiz ekibi, seyircisinin müthiş desteği sayesinde, yeniden hırsını ve cesaretini kazanmış Beşiktaş karşısında, pençeleri körleşmiş bir aslan gibiydi... Kanat kulvarlarını müthiş ve hızlı kullanan misafir ekip, bir yanda İbrahim Üzülmez, diğer yanda ise Serdar Kurtuluş'un zafiyetlerinden istifade etmek için ikisinin de üstüne üstüne gitti... Bilhassa Queresma'nın futboluna estetik kattığı çalımları ve topa olan hükmedişi karşısında, hop oturup, hop kalktık... *** Rakibinin süratli oyununu etüt eden Ertuğrul Sağlam, Porto defansının forvete katkısını, önlemek için, İbrahim Akın'ı da kadroya dahil ederek, erken bir gol bulma arayışına gitti... Nitekim ilk yarının 26 ve 28. dakikalarında Bobo ve İbrahim Toraman'ın kaçırdığı inanılmaz pozisyonlar Beşiktaş'ın avucunun içine kadar gelmişken, uçup gidiverdi... Oysa, Şampiyonlar Ligi maçlarında, böyle net gol fırsatları yakalayıp kaçırırsanız, sonradan diz de dövülür, kafalar taşlara da vurulur... Cisse'nin orta alanda Tello ile birlikte dengeyi sağlayan iki güç olarak diri durması sayesinde, Beşiktaş ilk 45 dakikada Porto'ya karşı, gözle görülür bir üstünlük sağlamasını bildi... Ama Bobo'nun kaçırdığı gol sonrası sakatlanıp çıkması, Nobre'ye fırsat taşısa da, büyük bir kayıp oldu... *** İkinci yarıya çıkan Beşiktaş'ta, belli ki, soyunma odasında çekilen kulaklar ve verilen "gazlar" yüzünden sinirli bir atmosfer yerleşmişti... Topa sahip olabilmek için her yolu deneyen siyah-beyazlı takımda, bunun faturası 54. dakikada Ertuğrul Sağlam'a çıktı... Hollandalı hakem, Sağlam'ı tribüne gönderirken, bunun zararını sahadaki Beşiktaş çekmeye başladı... Çünkü komutansız bir ordu gibi, dağılan takım, ilk yarıdaki düzenli futbol anlayışından uzaklaştı... Bundan faydalanan Porto ise, Beşiktaş kalesinde pozisyon bulmaya ve sahanın hakimi olmaya başladı... Sonuçta bir puana razı olan Beşiktaş, durumu kurtaracağını zannetti... Ama son saniyede yenilen gol, tüm ümitleri de alıp gidiverdi...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.