Büyük İskender!

A -
A +

Yeni bir umut, yeni bir heves... Futbolun 41. patronunu da, sular seller gibi seçtik... Genel Kurul'da tek bir çatlak ses çıkmadan... 21 adaylı girilip, seçim zamanı hepsinin bir bahane uydurup kaçtığı; Yıldırım Demirören'i yalnız bıraktığı (!) bir seçimin, Türk futbolu için hayırlı olmasını diliyoruz... Tabii, sadece dilemek yetmiyor... Beklentilerin dağ gibi olduğu malum... Ama sorunların büyüklüğüne rağmen endişelerin sıfıra indirildiği, problemlerin kördüğüm olsa da Yıldırım Demirören'in "Büyük İskender" gibi o düğümleri çözeceğine inananların iyimserliği, dileriz, kötümserliğe dönüşmeden rayına oturur... Çünkü bir tren var raylar üzerinde... Türk futbolunun yolcu olduğu... O trende, UEFA'nın "öcü" gibi gösterilen ama gerçekte hiç de öyle olmayan isteklerine yer olmamalıdır... Biliyoruz ki, UEFA'nın da defalarca ifade ettiği gibi, bizim iç işlerimize karışma lüksü yoktur... Mehmet Ali Aydınlar döneminde, iş sıkıya geldi mi "UEFA böyle istiyor" gibi sığınmacıkların yapıldığı ama bunun gerçeklik payının ne kadar olduğu şüphe götürürken, biz kendimizi UEFA'nın uşağı gibi görmedik mi? "Aman ürkütmeyelim, aman ters düşmeyelim, aman huyuna suyuna gidelim" diye kendimizi şartladığımız 8 aylık dönemde, futbolumuzun ne hale geldiği malum değil mi? Hele Kulüpler Birliği gibi, kendini sanki Türk futbolunun kılavuzu, kaptanı gibi gören, bitmeyen istekleriyle federasyonu tüketen bir vakfın varlığında onları durdurmanın tek yolu "UEFA böyle istiyor" kandırmacası olmuştur... Bizim kendimize gelip, ayakta dik duramayışımızın, gelinen belirsizliğin baş nedeni de bu olmamış mıdır? Her ne kadar "geciken adaletin adalet olmayacağı" sözcüğü bu günlerde en yaygın bir söylem olsa da, ister istemez gecikmekten mutlu olacak insanların da olacağını unutmayalım... Şimdi gelinen noktada, yeni bir umut, yeni bir beklenti var... Başta F.Bahçe olmak üzere, futbolumuzun yol haritası yeniden şekillenecek ama istediğimiz gibi çizilmeyecektir... Çünkü Demirören'e destek veren kulüplerin istek listesi yeni başkanın cebindedir... Bugün cicim ayları iyi geçebilir... Ama bu balayı mutlaka bitecek ve aile içinde olan "dırdırlar" gibi huzur bazı günler kaçacaktır... Eğer daha birinci gün ortada dolaşan "F.Bahçe'nin CAS'a açtığı davayı çekeceğini ve istediği 45 milyon euroluk tazminatın bir kısmını federasyonun ödeyeceği" dedikoduları önlenemezse, Demirören'in işi daha ilk günden çıkmaz sokağa girmiş olacaktır... Ülke olarak UEFA'dan gelecek cezaya katlanılması ve buna sebep olanların cezalarının verilmesi gündemden düşmeyeceğine göre, biz de yeni başkana "Allah işinizi rast getirsin" diyoruz... Ve kendisini "gecikmeyen adalet uygulayıcısı" olarak görmek istiyoruz... Play - off'a buyurun bakalım G.Saray, daha bitime 6 hafta ligin tozunu attı... F.Bahçe'ye 9, Beşiktaş'a 14, Trabzonspor'a 17 puan fark atan takım bu ligin şampiyonudur... Hakkıdır da... Ama Aydınlar Federasyonunun başımıza sardığı play-off ucubesi nedeni ile Beşiktaş'ın da, Trabzonspor'un da daha "işimiz bitmedi" umudu taşıması, adalet duyguları ile asla örtüşmemektedir... Siz bir tarafta başarıyı ödüllendirmeyeceksiniz ve ona "Maraton daha bitmedi, biraz daha koş" diyeceksiniz, diğer yanda da klaslarına hiç yakışmayan pozisyonda olan takımlara "Size bir şans daha" diye amorti çıkaracaksınız... Ne günahı var G.Saray'ın? "Yenilen pehlivan güreşe doymaz" misali, tekrar tekrar mindere çıkardığınız ve ezdiğiniz güreşçilere de yazık değil mi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.