Büyük vurgun

Futbolun, küfür ve kin ile yoğrulduğu bir gecede, sahadaki oyun kimin umurundaydı? Bir de hakem Yunus Yıldırım'ın adil ötmeyen düdüğü ve çıkarmaya cesaret edemediği kartlarla, maç kılığından çıkan karşılaşmanın, 82. dakikasında gelen gole sevinen taraf bu defa Beşiktaş oldu. *** İnsan üzülüyor... Bursa, imrenerek, özlenerek geldiğimiz bir şehirken, şimdi, futbol dendi mi adımımızın geri geri gittiği bir şehir oldu. Beşiktaş maçları yaklaştığı vakit, güvenlik kuvvetlerinin tezkere almış gibi heyecanlandığı bir haftada, bizlerin içine de bir endişe düşüyor... Kin ve düşmanlık tohumlarının sulanıp sulanıp filizlendiği bu yeşil belde de, artık futbol adına güzel konuşmak çok zor... *** Beşiktaşlı futbolcular, daha sahaya ısınmaya çıktığında günün atmosferi belli oldu... Tribünlerde tekbir sesleri... Ana avrat küfür, hakaret... "Hepiniz o.... çocuğusunuz" yakıştırmaları... Ne oluyoruz yahu? Böyle bir günde, futbol değil de, futbolun yanında olmaması gereken çirkinlikleri yazmak çok üzüntü verici bir durum... Hakem Yunus Yıldırım'ın, buram buram eyyam kokan yönetimi ile başka bir boyut kazanan karşılaşmaya, Beşiktaş'ın daha ilk dakikalarda ağırlık koyması üzerine, Bursaspor, sahasında, hapis oldu adeta... *** Eğer dakika 17'de Baki top yerine, kendisini Bursa ağlarına göndermeseydi, işte maç o dakika kopacaktı... Kanatları mükemmel kullanan siyah-beyazlıların baskılı oyunu, belki de bu sezon ilk defa şahit olduğumuz bir güzellik ve istekle süslüydü... Beşiktaş sanki Bursaspor'a "Bugün sana ekmek yok" der gibi saldırıyordu... İkinci yarı oyunda dengeyi kuran ev sahibi, Beşiktaş'ın da hızını keserek, karşılaşmayı sıkıntılı bir hale soktu... Ama Delgado 82. dakikada "Bu maç bizim hakkımız dercesine" güne golle damgasını vurunca, adalet yerini buluyordu adeta... Havanın, atmosferin ve de hakemin kötü olduğu bir günde, zaten bundan iyi sonuç da zor çıkardı doğrusu...