Sahasında "Kabadayı" kesilen Konyaspor'u ve Holosko takviyesi ile yeni bir kimlik kazanan Beşiktaş'ı, öncelikle kutlamak ve alkışlamak boynumuzun borcudur... Onlar ki; soğuktan betonlaşmış bir sahada, sakatlanma belki de, futbol hayatlarını bitirecek bir tehlike içinde, mücadele etmeleriyle, sahadaki futbollarına bakmadan, alkışı peşin hak eden taraftılar... Kat kat gofret gibi giyinmemize rağmen, tam bir robota döndüğümüz tribünde, sahadaki futbolcuların, ekmek parası uğruna savaşmalarından, futbol güzelliklerinin salkım salkım görüneceğini beklemek zaten hayalcilikti... *** Ankaraspor karşısında övgüler alan kadrosunu, Konya karşısına da aynen çıkaran Ertuğrul Sağlam, bu kadrosundan çok şey beklediğini ama evdeki hesabın çarşıya uymadığını anında görüverdi... Çünkü, Konyaspor, Ünal Karaman'ın göreve gelmesiyle, kendine olan güvenini öylesine kazanmıştı ki, dün bunu, tüm olumsuz hava şartlarında bile göstererek, ligin sürpriz ekibi olduğunu cümle aleme ilan etti... Daha 15. dakikada, 15 sırt numaralı Sedat'ın golü, Konyaspor'un sahasında aslan kesildiğinin göstergesiydi sanki... İlk 45 dakikada bu gol dışında iki net pozisyonu daha cömertçe harcayan ev sahibi, Beşiktaş'ın bu yarıdaki kayboluşunun avantajı ile büyük moral bularak, devreyi önde kapamasını bildi... *** İlk yarıda, orta saha desteğinden yoksun Beşiktaş forvetleri son derece etkisiz bir görüntü içindeydi... Holosko'nun yavaş yavaş Beşiktaş'ın savruk futboluna alışmasından mı nedir, Bobo ile akortları bir türlü tutmadı... Buna bir de Delgado'nun, buzlu sahadaki çıtkırıldım oyunu da eklenince, siyah-beyazlıların gol fırsatı bulması imkansız hale geldi... Ama ikinci yarı başladığında, birden kostümler değişiverdi... Bu yarının ilk dakikalarında adeta rakip sahaya çullanan Kartal, defanstaki görevinin yanı sıra, forvetine de lojistik destek vermeye giden İbrahim Toraman'ın kafasından beraberliği bulunca, maça da kalite ve heyecan geldi... *** Oynamayanların daha mutlu olduğu karşılaşmanın bitmek bilmeyen dakikaları içinde, Bobo'nun "Gol atmama inadı" ikinci yarıda, Beşiktaş'ı, bir puana razı edecek bir faktördü... Maçın 90 dakikası böyle biter diye beklerken, saha kenarındaki sıcak battaniyesinin altından oyuna giren Nobre, Beşiktaş'a geldiği günden beri en anlamlı golünü 90+3 de attığında, Konya'nın büyüsü de bozulmuş oluyordu... BENİM YILDIZIM Eğer dünkü Atatürk Stadı'nda, bir kişiyi kenara alıp, günün futbolcusu yaparsak, büyük ayıp ederiz... Buz tutmuş o sahada, eksi 5 derecede ayakta kalan her futbolcu, günün kahramanıdır...