Can ve patlıcan

A -
A +

Hani "Vur deyince öldürmek" vardır ya... Hani "Yassah beyim" deyince döndürmek vardır ya... Hani "Bitti" diye ümitleri söndürmek vardır ya... Biz bunları bugünlerde stad önlerinde bol bol yaşıyoruz... Maça gitmek, zaten mangal gibi yürek istiyor... Bir de buna, kapı önlerindeki eziyetler eklenince, eğlencenin, zevkin yerini, cesaret ve ustalık alıyor...  Resmi olarak 52 bin, gayri resmi 60 bin kişinin yerinde izlediği, F.Bahçe-G.Saray derbisini tüm anılarıyla geride bıraktık... F.Bahçeli'nin zevkten dört köşe olduğu hafta sonunda, sadece yarım su dolu bardağın dolu yanını konuşmaları doğal... Onlara göre amaç, öyle veya böyle G.Saray'ı yenmekti... Yendiler... İster 7 kişilik takımı, ister 11 kişilik takımı... Şampiyonluk avuçlarından kayıp gitmişken, Harry Potter'in sihirli çalı süpürgesi ile Saracoğlu Stadı'na geri dönmesi inanılmaz coşkuyu da geri getirdiler... Fakat F.Bahçe'nin 50 bin küsür seyircisini bir yerde kutlarken, bir yerde de ayıplıyoruz... Kutluyoruz... Çünkü, o muhteşem kalabalık, belki de ligin en az küfür garnitürü olan 90 dakikasını yaşadı... Küfür çenelerden ancak bu kadar uzaklaşırdı... Ayıplıyoruz... Çünkü, kale arkalarındaki seyirciler, ellerine ne geçerse kaleci Mondragon'nun kafasına patlattı... Öyle ki, Kolombiyalı kaleci, maçtan çok, arkasındaki seyirciye konsantre olmaya çalıştı... Oyuna yüzde 30, tribüne yüzde 70... Maç bitimi kale arkasında görev yapan foto muhabirlerinin ellerindeki cep telefonu pillerinin bolluğu bu ayıbın delilidir...  Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki kale arkası atmosferi için gerekli yerlere şikayette bulunanlar, ne yazık ki, bugüne kadar dikkate alınmadı... Dünyanın her stadında kale arkalarında koruma ağları vardır... Peki, bu istisna neden F.Bahçe için uygulanmaktadır? Mondragon'nun kağıt şeritleri ve pet şişeleri toplamaktan anası ağlarken, bir sonraki maç için, ne valilik, ne de emniyet henüz tedbir aldı... Bu psikolojik baskı için, ne yazık ki hakemlerimiz ve de gözlemciler raporlarında tek satır yazamadı... İlla ki, bir üzücü olay mı bekleniyor? Sanki F.Bahçe'nin bir maçı kazanması için böyle üçkağıtçılığa ihtiyacı mı var? Rakiplerinin gıpta ile baktığı bir kadro, muhteşem stad, F.Bahçe'nin havada karada şampiyon olmasına yeter de artar bile...  Büyük kitlelerin kilitlendiği maçlara rağbet eden hükümet ve siyasi erkânımıza da bir çift sözümüz var... Eğer bir sürü korumayla maça geleceklerse, lütfen, zahmet etmesinler... Bir maç için 15 saat nöbet tutmaya zorlanan emniyet güçleri, sonunda siyasilere olan kızgınlıklarını vatandaştan çıkarmaya çalışıyor... Herkes maça rahat rahat girmek ister... Ama beyzadeler için özel alarm verilir... Onlar stadlara gelirken, yollar kapatılır, çıkarken vatandaşa eziyet çektirilir... Onların canı can, bizimki patlıcan ya... Maça değil, hava atmaya gelenler, kendilerini bir de vatandaşın arasına korumasız atabilseler... Haaa, mümkün mü acaba?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.