Çarpık ilişkiler

A -
A +

Ne tuhaf ülkeyiz... Trabzon'un Şalpazarı ilçesindeki macerayla, Alkent veya Beykoz Konakları'ndaki sevdalara bir bakın... Birinde buram buram aşk, diğerlerinde gecelik zevkler gizli... Emine Öztürk, yaşı küçük gence olan aşkı nedeniyle 17 günlük beraberliğin bedelini hapishanede ödemek için yargılanıyor... Ama İstanbul'un garsoniyer villalarında, mankenler sevgili ayaklarında, geçici ve sayılı gün geçirince bu sadece beraberlik olarak niteleniyor... Zina yok, alıkoyma yok, ahlâksızlık yok... Ve bunlara uygulanacak kanun da yok... Şikayet yok... Alan razı, veren razı..  F.Bahçe'de geçen hafta dört bir yandan esen rüzgâr, bir anda yerini yaprak kımıldamayan ortama bıraktı... Bir maçta adam asan, kuşbaşı yapan, kıyma makinesinde çeken basın, AIK beraberliği ile kabuğuna çekildi... Canı sıkılmaya başladı... Lorant'ın yamukluğu gündemden düştü, Oğuz'un klâsı ve tek adam olma isteği rafa kalktı... O her maçtan sonra bozuk koro misali, ayrı ayrı telden çalan yönetici beyanatları ateşkes ilân etti... Bizim Türkiye'de günlük yaşanıp, günlük başarılarla istikballer kurulduğu için, aslında garipsenecek bir şey yok... Şu anda, palavra edebiyatının baş aktörleri, kalemlerini sivriltmekle meşgul... "Bırakın Lorant - Oğuz çekişmesini de, G.Saray'ın - son Barcelona maçı hariç - ülke futboluna artılarını konuşun" diyenlerin sayısı da olmasa, Türk futbolundan kaçar hale geleceğiz neredeyse... Sağolasın G.Saray, sağolasın gerçek başarının adresi...  F.Bahçe ile Beşiktaş'ı, G.Saray ile aynı kefeye koymak mümkün değil... Böyle söyleyince de, dünyanın en münafık insanı oluyoruz... Ama gerçekleri görmeyenlerin bakar körlüklerine de tahammül etmek zorunda değiliz ki... Siz, 22 milyon dolar verdiğiniz bir futbolcunun yanında 300 milyarlık bir genci ilerisi için hazırlayabilir misiniz? Siz, her biri bir yöneticinin adamı olan, hocasına bu yüzden diklenen, sıkıştı mı gazetelere yalan yanlış beyanatlar sızdıran bir ortamdan, başarının sıyrılabileceğini zannediyor musunuz? Ve siz, sadece tesisleşme ile görev yaptığını zannedenlerin, parayı yarınları düşünmeden saçanların, mutluluk reçetelerini yazabileceklerine inanabiliyor musunuz? "Kravatsız resmimi gazetede görürsem, seni kovdururum" diye tehditler yağdıran, kendisini basının tek hakimi zanneden yöneticilerle bir yerlere varılabileceğine kafanız basabiliyor mu? Kazın ayağı hiç de göründüğü gibi değil arkadaş... Sabırsızların, hangi devirde başarıya imza attıkları görülmüştür?  Tuhaf bir milletiz dedik ya... Adaletimiz tuhaf, anlayışımız tuhaf, bakış açımız tuhaf ve spor yazarlığımız tuhaf... Şiir okuyanı aforoz ettiğimiz bir ortamda, kırmızı bültenle aranan birisi bile, bugün milletvekili adayı olabiliyor... Boyundan büyük işlere kalkışanlar sadece bir - iki değil... Salı günü Fatih Altaylı'nın köşesini okuyunca, tüylerimiz diken diken oldu... Genel yönetmenin, birden bire spor yazarı (!) yapılan damadı, Altaylı'ya bakınız ne diyor: "Siz F.Bahçe yazısı yazmayın sakın... Fenerliler kızıyor!" Vay, vay, vay... Kendini bir kulüp sözcüsü gibi gören sonradan olma spor yazarı, Fatih Altaylı gibi birisinin yazılarına müdahale edebilme yetkisini kendisinde görüyor... Belli ki o da uzaktan kumandalı... Belli ki, kayınpederinden aldığı cesaretle G.Saraylı bir yazarın, F.Bahçe ile ilgili yazı yazmasına mâni olmak cesaretini gösteriyor... Emrin olur bay damat!  Böyle gelmiş, böyle gidecek galiba... Milyon dolarlık transfer bedellerini, iş devlete vergi vermeye gelince 10 milyarlara düşüren uyanıklar varoldukça... Yöneticilik yerine, her işe burnunu sokmayı adet edinenler tükenmedikçe... Yaptıkları iş kadar değil, paraları kadar konuşanlar silinmedikçe... Basındaki herkesi, uzaktan kumandalı zannetme devri bitmedikçe... Tribünlere şirin gözükme uğruna, transfer yanlışlıklarıyla alkışlananlar çekilmedikçe... Tuhaf ülkenin, tuhaf spor anlayışından kurtulamayız... Dileriz, her gelenin üstünden geçtiği, alçak duvar olma devri, bir gün biter...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.