Her yolda, doğru düzgün yürünmez bu Türkiye'de... Bazen, sendeler, bazen tepe taklak gidersiniz... Bazen birileri, çelme takar size... "Sebep nedir?" diye boş gözlerle etrafı süzer ama bakışınıza cevap alamazsınız asla... O çelmelerin bazısında, nefret; bazısında eğlence ve bazısında da menfaat yatar koca koca... "Düşenin dostu olmaz" bu ülkede... Ya "Yazık oldu" ya da "Etme bulma dünyası" diyerek geçiştirilir tüm bu manzaralar... Yapan yaptığıyla, takan taktığıyla, düşüp kalkabilen ise yiğitliğiyle anılır sadece... *** Sporumuzu "ahtapotun kolları" gibi saran küfür ve şiddet olaylarına, yine sadece seyirci kalarak, ayıbımıza ayıp ekliyoruz... Ortalıkta yasalar dururken, onları hiçe sayanların, meydanları şiddete boyayanların dükalıkları, her geçen gün, üstüne artı koyarak devam ediyor... Artık ok, yaydan çıktı... Diyarbakır'da 10 bin koltuk kırıldı, bunlar insanların, devlet güçlerinin, futbolcuların üstüne "öldürmek" kastıyla atıldı... Görüntüler vahim... Diyarbakır'ı artık kimse kurtaramaz... Bu takımı resmen futbol teröristleri yaktı... Dünyanın bizleri "spor barbarları" diye nitelendirdiği şu günlerde, biz onların eline tüm kozları verip, oyun masasında pokere eşlik eden 4. kişi gibi "yolunacak kaz" olduk bir defa daha... Milli Takım'a kesilen 6 maçlık ceza için, tahkime, CAS'a başvurma aşamasında, iğrenç manzaraları peşi sıra ekranlara getirerek, adamlara, bırakın ceza indirimine gitmesini, adeta artırmaları için tüm kozları sunduk afiyetle... *** Türk futbolunun bu hale gelmesi bir günde olmadı ki... Bugün "sahamızda küfür yok" diye bangır bangır bağıranlar, daha dün Cumhurbaşkanı'na pet, Yunan Başbakanı'na ayran şişesi atmadı mı ? Misafir takımın oturacağı koltuklara gübre dökülmedi mi ? Tuvaletler su içinde bırakılıp, tepelerine idrar doldurulmuş balonlar yağdırılmadı mı ? Ve geçtiğimiz pazar günü... Saracoğlu'nda küfür yoktu; tamam... Ama aşağılamanın âlâsı vardı... "Beşiktaş sen bizim köpeğimizsin" diye bağıranlar, küfürbaz değiller de nedir ? Bugünlere bir günde gelinmedi... İnönü Stadı'nın tribünlerini azılı guruplara kaptırıp, orada ayrı bir hükümet kurduranlar, şimdi kendi koltuklarının bile sallanması karşısında, eski verdikleri tavizlerin bedelini ödüyor... Genç cenazelerin, yaralı bedenlerin çıktığı bir tribünde, dünyanın en aşağılık "küfür konfetileri" her gecen gün dozajını artırırken, kanunun çaresizliği insanları üzmüyor mu ? *** Kar yağdı mı "Sokağa çıkmayın" yağmur yağdı mı "arabanızı çıkarmayın" gibi tedbirlerle olayları çözdüklerini sananlar, şimdi rakip takımın seyircisine deplasman yasağı koyup, akılları sıra kendilerini "iş yapma ustası" gibi görmüyorlar mı ? Yasaklarla, çirkinliklerin önleneceğini zannetmek, yanılgıların en büyüğü değil mi ? Türkiye'de futbolun "rant getirisinin" inanılmaz boyutlara eriştiğini kimse inkâr edemez... Paranın olduğu yere, işte bu yüzden, mafya, çeteler, asalak takımları, nemalanmak isteyen "çıkar gurupları" da askıntı olur... Hele daha önce, köprüyü geçerken "dayı" denip, geçildikten sonra ise "ayı" pozisyonunda görülenlerin muslukları kesilirse, onlar eski havalarını yakalamak için tabii ki ortalığı savaş alanına çevirir... Sen, bedava bilet alışkanlığını eroin gibi bazılarına şırınga et, sonra da "bundan böyle, sana zırnık yok" diye kesip at... İşte o zaman kesip atılanların piyasadaki sayısı, böyle çoğalıverir... *** FİFA'nın bize verdiği 6 maçlık seyircisiz oynama cezasına, ülke olarak isyan etmedik mi ? Ettik... İyi güzel de, derbi maçlarını misafir takım taraftarına kapatıp, onu yalnız bırakmaya niye isyan etmiyoruz ? Yasaklarla futbolu kurtarmaya çalışmak mı, yoksa tribünlerde olay çıkaranları bir bir stadlardan uzaklaştırmakla mı çözüm sağlanır ? Başta yöneticiye, kulüp başkanlarına, ortalığı kızıştırmaya çalışanlara uygula bakalım kanunu, devletin gücünü hissettir bakalım bazılarına, bakalım ortalık süt liman oluyor mu, olmuyor mu ? Aşıklar gibi atışan Türk sporunun başındaki başkanların öfke saçan ağızlarını kapatmadıktan sonra, kimse stat tribünlerinde "çiçek" açtıramaz... Kulüplerini borç içinde yüzdürmelerine rağmen, yüzsüzlüklerini, beyanat ustalıklarıyla gizlemeye çalışanların, çenelerini kapatacak, ortalıkta fazla gezinmelerini önleyecek eyy yetkilim... Masaya vuramadığın yumruğunu, birilerinin kafasına kafasına indiriversen günah mı olur ?