Çifte kavrulmuş

A -
A +

F.Bahçe'nin Rize deplasmanındaki yenilgisi ile, hem tribünde, hem saha içinde moral bulan Beşiktaş, zirve heyecanını "kaymaklı kadayıf" gibi sofraya sundu... Ligin dibinde, zorluklar içinde mücadele veren Denizlispor'un, direnç gösteremediği 90 dakikada, ortaya konan futbol tek devrelik olsa da, Beşiktaş açısından "gecenin mutluluğu" anlamını taşıdı... Şampiyonluk hayalleri kırbaçlandı ve "Neden olmasın" sorusu "yaldızlı" bir heyecan kazandı... *** Gökhan Zan'ın sakatlığı nedeni ile defans bloğuyla yine oynamak zorunda kalan Tigana, Ali Tandoğan'ı sağ kanat savunuculuğuna çekip, İbrahim Toraman'ı Baki Mercimek'in yanına verdi... Bu değişiklik, belki Denizlispor karşısında falso vermedi ama savunma göbeği yine de karmaşa içinde oyun disiplininden uzak göründü... İbrahim Üzülmez'in her geçen gün yükselen formu sayesinde, arkadaşlarının asla zorluk çekmemesi bir avantaj olsa da, kaptana bu kadar fazla yüklenilmesi de bir yerde haksızlıktı... Onun koşu parkurunda attığı deparlar, zaten canına okurken, bir de defans derinliğindeki her açığı kapatması, alkışlanacak güzelliklerdi... *** İnönü Stadı'ndaki defolu maç yönetimi ile, istenmeyen adam ilan edilen hakem Kuddusi Müftüoğlu'nun, maçın üzerine her dakika bol sirke dökercesine tat kaçırması yüzünden, istenilen kıvama gelemeyen oyunda, Koray, Serdar ile birlikte "günün yıldızı" Ricardinho'ydu... Tigana'nın sol tarafta görevlendirdiği bu oyuncu, 19. dakikada üstelik sağ ayağıyla attığı golle, günün kahramanı oldu bir kere daha... Ricardinho gibi, Beşiktaş'ın diğer yıldızı olarak apolet verilen Delgado ise, yine kendi kafasına göre takıldı... Sağ kanatta, arkasındaki Ali Tandoğan'a savunma yardımında hiç bulunmayan Delgado, bu yüzden bu arkadaşının, Tigana'dan boşu boşuna "azar" işitmesine sebep oldu... *** İkinci yarının hemen başında Bobo ile bulunan ikinci gol, Beşiktaş'ın işini çok kolaylaştırdı... O dakikadan sonra, bilhassa İbrahim Üzülmez ve Ricardinho imzalı hücum zenginliği dolu ataklar sayesinde, karşılaşmanın ikinci 45 dakikası ivme kazandı... Tribünler keyiflendi, futbolcular rahatladı ve F.Bahçe'nin 3 puan kaybetmesi ile de, süslenen galibiyet, Beşiktaş'a "Çifte kavrulmuş Antep fıstığı" gibi geldi... Verilmeyen "buz gibi" penaltı bile fazla konuşulmadı... Nobre'nin golle tanışamaması dert edinilmedi... Konuşulan tek şey, bu Beşiktaş'ın bundan böyle resmen, F.Bahçe ve G.Saray'la birlikte, şampiyonluğa "ciddi ortak" olduğuydu...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.