Dalgacı Kartal

Sanki dün mükemmel donatılmış iftar sofrasından, sadece çorba içip kalkan biri gibiydik... Kebaplar, salatalar, tatlılar ortada kaldı sanki... İşte Beşiktaş, bir köy takımı havasında, sadece futbolun belli kuralları ve gereçlerini yerine getirmeye çalışan Finlandiya ekibi karşısında, çatalı bıçağı olmasına rağmen, sadece kaşıkla işi idare etti... *** İlk defa İnönü Stadı'nda yeni formasıyla maça çıkan Guti'deydi bütün gözler... Gerçekten de Guti, duruşu topa hükmedişi, nerede, ne zaman duracağını bilen bütünlüğüyle tam bir karizmatik futbol üstadıydı... Her şey tamamda, ya Guti'nin yanındaki isimler... Haftalar öncesinden gönderilmesi gündemde olan Ferrari ve Zapotocny'nin dünkü harika oyunlarını gördükten sonra "Niye ilk yolcu olarak Tabata akıllara gelmedi" diye sormak geldi içimizden... Türkiye şartlarında en yüksek bonservis bedeli ile bir Anadolu takımından siyah- beyazlı takıma getirilen Tabata, geçen bir buçuk yılda bir buçuk adım yol kat edemeyerek, Beşiktaş'ın formasını "fuzuli işgal" eden adam hâlâ... *** Düşünebiliyor musunuz? Dünkü Beşiktaş'ta frikikleri Tabata atıyor... Kornerler, duran toplar Tabata'nın... Yapma be Schuster, sen bari yapma... Ha aklımıza gelmişken, bir önemli konuyu da dile getirmek boynumuzun borcu bizim... Beşiktaş'ın kaptanları iki İbrahim, Nihat, Delgado, Nobre, Bobo... Ama bu takıma Guti gibi biri gelmişse bu 5 isim toplu halde gidip o dünya yıldızına bandı kendi elleri ile takmalıdır... Keşke yapabilseler; keşke siyah-beyazlı yönetim böyle bir karar alabilse... *** Maçı unuttuk daldık gidiyoruz... Kalede Cenk'e 90 dakikada tek şut gelmemişse, siz rakibin gücünü düşünün işte... Helsinki de, aynen biz gibi, başta Guti, sonra da Quaresma denilen cambazı seyre daldı maç boyunca... Herhalde onlar için bu maçta zihinlerinde kalan tek şey, İspanyol yıldızla oynamak olmuştur... Her zamanki gibi Quaresma, kafasına göre takılıp, saha içinden çok, tribünleri mutlu etme adına güzelliklere imza atmaya çalıştı... Hilbert'in attığı gol öncesi kenardan yaptığı o dış kesme ortası adrese teslim bir kargo gibiydi... Hilbert dedik de aklımıza geldi... Tabata için ne söylemişsek, onu ikiyle çarpıp bu Alman için de aynen geçerli kılıyoruz... *** Özetle Beşiktaş, hiç ciddiye almadığı bir rakip ile Finlandiya'da oynayacağı maçı, buna rağmen turistik bir geziye döndürdü dün gece... Yani bu Beşiktaş, bir de adam gibi oynasa? Yeme de yanında yat o zaman...