Kaderini İstanbulspor'un ellerinde arayan Rize, dün sevenleriyle Güngören'de buruk bir hasret giderdi... Tribünleri istila eden Rize taraftarı, belki kendi şehrinde bile takımına böylesine destek vermemişti. İstanbulspor ise her zamanki gariban ve yalnız haliyle futbolun inceliklerini golleriyle 90 dakikaya yaydı. Futbolun hakkını yeterince veren sarı-siyahlılar, ne yazık ki; attıkları gollerden sonra sahalarında pet şişe yağmuruna tutuldu. Rizespor ligin en iyi futbol oynayan ekiplerinden biri. Ama forvette çektikleri gol kısırlığı sebebiyle başını bir türlü belanın içinden kurtaramadı. Dün de bir puana bin takla atar halleriyle çıktıkları İstanbulspor önünde umduklarını değil, kalelerinde bin ton gol buldular. Hele ilk yarıda, öyle teslimiyetçi ve korkak futbol sergilediler ki; bu onlar için bitmez tükenmez bir 45 dakika oldu. Savunmasını kalenin önünden bir adım ayırmayan zihniyetle orta sahasını hep kalabalık tuttu. Böylece İstanbulspor tehlikelerini önceden sezip, imha etme planınını işleme koydular. Ama İstanbulspor'un ayağa paslarla, sahayı enlemesine kullanmasına yine de mani olamadılar. İkinci yarı başladığında İstanbulspor'un Rize'ye kıyak geçecek hali yoktu. Yalnız bu yarıda yeşil-mavililer, gol atmak için daha bir çalışkanlık içindeydi. Orta sahasını İstanbul kalesine daha yakın tutunca; maça da heyecan geldi. Tabii bu arada kaleyi de de riske attılar ve başları derde girdi. Aslında İstanbulspor'un hiç de can yakmaya niyeti yoktu. Rize'ye "Al bir puanı, şükret" der gibi önce uyuttular, sonra da Cenk'in golüyle şaka yaptılar. Ama 2 dakika sonra da kalesinde beraberliğe davetiye çıkardılar. Cenk 76.dakikada bir defa daha Rize'nin hevesini kursağında bıraktı. Ünal'ın kaçırdığı penaltı ise Rize'nin akıbetini çizdi. Murat'ın golü Güngören'de adeta Rize'yi infaza götürdü.