Devir, hesap kitap devri...

A -
A +

İnsanımıza mı sahip çıkıyoruz, yoksa bağcıyı mı dövüyoruz belli değil... Gelmesi ve sonra da kalması için dil döktüğümüz birisini, işimiz bittikten sonra "Nasıl kovabiliriz?" diye plânlar yapan bizler, mangalda kül bırakmamaya devam ediyoruz... Salla ki, sen salladığınla kal... Çamur at ki, seni pirüpak zannetsinler... Karala ki, seni pelur kağıtlara hat sanatı icra ediyor sansınlar... Arkadan konuşmayı erkeklik olarak algılayanların, her geçen gün neslinin amip gibi çoğalması, bir gün gelecek, denizlerimizin çöplük olarak kullanılması kadar imajımızı da pisleyecektir... *** Ligde bir fırıldak döndüğünü iddia edenlerin sayısı her geçen gün çoğalıyor... Kimi şaibeden, kimi de kurgudan bahseder oldu şu günlerde... Bir kuşku düştü mü insanın içine, at atabilirsen... Birilerinin, ligin sonunu şimdiden gördüğünü iddia etmesini ayıplarken, öte yanda, işini tıkır tıkır yürütenler, nedense hiç farkedilmiyor... Lucescu'yu daha düne kadar "Ağzı var, dili yok" diye baş tâcı edenler, şimdi bu Rumen'in dilini kesmek için ellerinde kasatura peşinden koşuyor... Türkiye'deki en kötü insan şu anda Lucescu... Adamcağızın (Bu söz Fatih Terim'e aittir) Millet Meclisi'ni sahalardaki haksızlık ve çirkinlikler için göreve davet etmesi, adam öldürmekle eş değer tutuldu adeta... Her maçta hata üstüne hata yapan hakemlerin yanlışını söylediği için MHK ve federasyon tarafından hücre hapsine gönderildi... Lucescu bugün, Konya Selçuk'ta inşaat yaparken, çimento ve demiri unutan müteahhitten daha mı suçlu Allah aşkına... *** Hepimiz biliyoruz ki, bu ligde bir şeyler oluyor... 50 bin seyircinin önünde maç yönetenle, 15 bin kişilik stadlarda düdük çalma standardı değişik... İş sadece bir takımı şampiyon yapmak için kurgulanmıyor ki... Esas mesele, ürün yelpazesi... Kumaşçısından bayrakçısına, eşantiyoncusuna kadar, birileri zengin olabilmek için "Aportta" bekliyor... Geçen sene 100. yılda şampiyonluğu yakalayan ama bu şampiyonluktan yeteri kadar ürün satamayan "Aportçular" şimdi başka bir takımın şampiyonluğu için maddi, manevi büyük uğraş veriyor... İşin gerçeğine de bakarsak, Beşiktaş ürünü satmakla, F.Bahçe ürünü satmak çok farklı bir şey... Baksanıza, daha yakın zamanda tekrar F.Bahçe'ye döneceği gündeme gelen, o utanmaz, Türkiye'ye ve F.Bahçe'ye müthiş ayıp eden Ortega formaları, yeniden bulunmaz olmuştu... Neredeyse; Beşiktaş'ın şampiyon olduğunda sattığı toplam forma kadar, dönme ihtimali beliren Ortega'nın formaları kulübe ve ürün yapımcılarına müthiş gelir getirdi... Siz bir de F.Bahçe'nin şampiyon olduğunu düşünün... İşte ekonomi o zaman canlanacaktır esas... *** Kim istemez böyle bir canlılığı, kim istemez piyasaları allak bullak edecek F.Bahçe şampiyonluğunu... İşte birilerinin söyleyemediğini Lucescu dile getirdiğinde yer yerinden oynuyor... Haa, Beşiktaş bu sezon şampiyonluğu hakedecek oyun mu oynuyor?.. Asla... Bu futbol, bu anlayış, bu gidiş; değil şampiyonluk, ikinciliği bile neredeyse tehlikeye atacak boyutta... Ama birilerinin de boş oturmadığını kabul edelim... Ligimiz temiz değil... Kirletenler belli... Seyirci kalanlar belli... Çıkarları doğrultusunda el oğuşturanlar belli... Yıllardan beri "Ağlamayana meme verilmeyen" bir lige tanıklık ettiğimizden, bu sene de, sonucu birilerinin belirleyeceğine olan inanç, iliklerimizi kemiriyor yine... "Bağa giden çantasını, dağa giden baltasını aldı" sanki... *** Sonunda biri, öyle veya böyle şampiyonluğu kucaklayacak... İster keyifle, ister zoraki alkışlasak da değişen ne olacak? Esas mesele başka bu ülkede... Karşıyaka - Göztepe maçında ve sonrasında çıkan olaylar ve akıtılan kanların bir sorumlusu olmalı önce... Gerekli tedbiri almayan emniyet güçleri bir yana, sorumsuz taraftarların, karşı takımın sevenine düşman gibi bakması bir yana, Ankara'da ayak ayak üstüne atmışların sorumsuzlukları, yangına benzin dökmeleri ile eşdeğerdir aslında... Yahu ne zormuş bu futbol yasasını çıkarmak? IMF'nin "Emekli ve memur zamlarını zam yaparak karşılayın" komutuna "Başüstüne" deyip tekmil verenler, her hafta, o da sadece bir kısmından haberdar olduğumuz stad anarşilerine daha ne kadar seyirci kalacak? Bu ne zor yasaymış meğer... Ligin ikinci yarısının başlamasıyla birlikte hazır olacağını en yetkili ağızların söylediği bir yasanın altında ezilenleri, bu yasanın çıkması için gayret sarfetmeyenleri, altına imza atmayanları, gün gelecek, bu millet affetmeyecektir... *** Stad anarşisi müthiş bir şekilde tırmanıyor.... Sahalara gitmek, artık büyük cesaret isteyen özveri gerektiriyor... Sabah "Maç" diye evden çıkanların, akşam eve tek parça dönme ihtimalleri son derece az... Yasayla bazı yasakları ve onun gerektirdiği cezaları kesmek, ekmek kesmek kadar kolayken, kaytarmayı seçenler, belki bir gün seçilme şanslarını kaybettiklerinde, bazı gerçekleri anlayacaklar ama o zaman da geç olacak... Sanki çok şey istiyoruz Ankara'dan... Sanki "Eşeğe bindik de, sallanması kaldı" değil mi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.