"Hayatta şans bana bir defa olsun gülmedi!" diyenler, acaba gerçekten şanssız mı? Ayağını taşa toslatanın "Fesüphanallah" diyerek kaderine küsmesi her zaman doğru mu? Hayır... Çünkü kısmetin her insana eşit şartlarda olmasa bile arada bir uğradığını kimse inkar edemez. Öyleyse bu alemde şanssız insan değil, "Şansını tepen" insan vardır. *** Beşiktaş'ta Rıza Çalımbay ile başlamasını temenni ettiğimiz "Yerli dönemin" de sonu iyice yaklaştı artık. Çünkü "atom karınca" futbolculuk yıllardaki çalışkanlığını hocalık döneminde tembelliğe döndürdü. Oysa birazcık takımını zıplatsa, birazcık göze hoş gelen futbol oynatsa, sadece kendisinin beğendiği futbolu bir de başkaları beğense, Rıza hocanın saltanatı her şeye rağmen daha ömürlü olacak. Amma!.. Nerdeee.... Bir zamanlar, "Yerli malı yurdun malı" diye okullarda Yerli Malı haftaları düzenlenirdi. Yabancı hayranlığımızı bastırmak için kendi ürettiklerimize, lezzetsizliğine, kalitesizliğine rağmen zoraki katlanma günlerinden başlayan tahammülsüzlüğümüz, artık hiç bir zorlama ile karşılaşmıyor. Tercih yerli malı ama onun da işe yaramaz olduğunu görünce mecburiyetinden fırlatıp attığımız gerçeği de ortada duruyor. *** Beşiktaş'ı hiç bir zaman şampiyonluğa oynayacak ekip gibi görmeyen Rıza Çalımbay kendi dünyasına çıkamamanın cezasını çekmek üzere artık. Eğer birazcık etrafına kulak verse, birazcık otoritesini büyük isimlerden yana kullansa, Rıza'nın devri bu sonlara gelmezdi. Yıllarca top koşturduğu, yıllarca şampiyonlukların nasıl ve kimlerle yakalandığının örnekleri gözünün önünde dururken, o sanki bir ilki başaracakmış gibi, basit ve küçük düşüncelere daldı. İnsanların ufkunu genişletmesi kendi elindedir. Bir bencilliği bırakacaksın... İki etrafına kulak vereceksin... Üç başarılı olanların izini takip edeceksin... İnat ve dar düşüncelerin olduğu yerde başarının B'si olmaz. Bugüne kadar olmadı, bugünden sonra da olmayacaktır. *** Rizespor'da her sene düşme korkusunu yaşamış Koray ve Kürşat sevdası ile Beşiktaş canlanacaktı. Üstelik Kürşat'ın peşinde 1 yıl dolaştıktan sonra 1 maçta vazgeçen Rıza hocanın bu yanlışlığı affedilebir mi? Bu futbolcunun huyunu suyunu bilmiyor muydu Çalımbay? G.Birliği'nde bir sakat bir iyi Ali Tandoğan'ı, futbolu kendi egosu için oynayan, oyun disiplinini hiçe sayan Youla mı Beşiktaş'ın golcüsü olacaktı? Sen Carew'in gönderilmesine izin ver onun yerine Youla'da ısrar et. Hadi canım sen de!.. Bitmedi... Nerede İstanbulspor'dan alınan Güven? Nerede Çağdaş? Nerede Emre? Nerede Tayfun? Adam harcamak bu kadar kolay olmamalı Beşiktaş'ta... Adem'le iyileşip antrenman yapacak ve sonra da 10 dakika lütfen oynayacak Sergen'le hangi başarı yakalanır Allah aşkına? *** Eğer Anelka'dan 50 metre fark yiyen Koray'ın yerini her an kaybeden Adem'in sahaya çıktıktan 10 dakika sonra kırmızı kart gören Ali Tandoğan'ın sadece kendisine oynayan Youla'nın peşinde koşacağına biraz ufkunu genişletip, dışarıya açılsaydı Çalımbay hem kendisi hem Beşiktaş bu hallerde olmazdı bugün. Şu saatten sonra ipler kopmuştur artık. Beşiktaş'ın 7. haftada arayışlara girmesi de geç kalınmış bir çaresizliktir sadece. O ateşli taraftarın iki de bir sahaya inmesi boşuna mı? Mutluluğu küçük kutularda aramak, ucuz etin peşinde koşmak şampiyonluk sevdasının pahalı olduğunu kavrayamamak bugün "Beşiktaş'ı çıkmaz sokağa" sokan sebeplerdir. Takımlarından kovulanların boşta kalanların kapağı attığı gündemde kalıp, hatta iş bulduğu Digiturk'e galiba son yolcu da belli oldu. Sağolasın Digiturk!.. Not 1... "Rıza efendi iki ekmek bir süt!" pankartını asan F.Bahçe tribünlerini ayıplayanların İnönü'de en hafifi "Bazı insanlar anıları ile anılır... Bunlardan Fenerli olanlar anaları ile anılır" terbiyesizliğini de lanetlenemesini bekliyoruz. Not 2... Gitmeyen eşeğe bile atılmayacak dayağı İnönü'ye sızan taraftara atan polisimizin o insanı felç edecek, kafa göz yaracak joplamaya artık son vermesini diliyoruz.