Bazı filmler birbirine benzer... Kopyası olmasa bile, konusu itibariyle "Sanki biz bu filmi görmüştük" dedirtir insana... Gerçek anlaşıldığında ise, hiç bir taklidin fazla ömürlü olamadığı günümüzde, bir iki günlük "Beylikle" ait oldukları yere gömülürler... Yükselme Grubu'nda kıran kırana mücadele devam ediyor... İlk etapta 2 takımın 1.Lig'e "Merhaba" diyeceği günler yaklaşırken, alışık manzaralar ortaya çıkmaya başladı... Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın şehit edilmesinden sonra, daha bir aşkla futbola sarılan Diyarbakır'da, şimdilik hedef çok uzak görülmüyor... Yöre halkı, şehit Okkan'ın ruhunun, ancak 1.Lig'e çıkılırsa rahat edeceğinin şartlanması içinde, futbolla yatıp, futbolla kalkıyor... Yükselme Grubu'nda 10 takımdan 4'ünün büyük iddiası var... Kimin daha güçlü olduğunu şu ana kadar kestirebilene aşkolsun... Ama Diyarbakırspor'la aynı kulvarda koşan diğer takımların biraz midesi bulanmıyor değil... Onlara göre, Diyarbakırspor sanki özel bir koruma altına alınmış, sanki arkasından itilerek 1.Lig'e götürülüyor... Tabii bu sadece iddia... Sadece, eşit şartlarda mücadele veren, alın teri döken, ekmeğini bu yolla kazanan rakip futbol takımlarının düşünceleri... Diyarbakırspor'un son K.Konyaspor maçında, sarı ve kırmızı kartlar mantar gibi bitti... Karşılaşmanın hakemi Mutlu Çelik, çifte standart uygulayıp atılmaması gerekeni atarken, atılması gerekeni de atmaktan korktu... Dostane başlayan maçta K.Konyaspor, üst üste sarı ve kırmızı kartlarla direnci kırılarak farklı mağlubiyete rıza göstermek zorunda bırakılırken, bazı mide bulandıracak standartlar uygulayan Mutlu Çelik, disiplini sağlamak için gaddar bir pozisyona büründü... 7 kişi kalmış bir takımda, kendisine sözle ve elle sarkıntılık eden, itekleyen Hagi gibi bir starın 6 maç ceza almasına sebep olan saldırganlığı yapan bir 5. futbolcuyu atamayarak basiretsizlik örneği gösterdi... Çünkü onu da atarsa, maç tatil olacak, Mutlu Çelik'in başı çok ağrıyacaktı... Mutlu Çelik'in tribüne gönderdiği K.Konyaspor'un hocası Mustafa Çapanoğlu'nun sözleri hiç de yenilir yutulur cinsten değil... Ne diyor Çapanoğlu: "Tetikçiyi yolladılar, infazını yaptı... Diyarbakır bile bu galibiyete sevinemedi." Gerçekten Diyarbakırspor'un hiç bir günahı yok bu işlerde... O, çıkıyor sahaya, futbolunu oynuyor, yeniyor, yeniliyor... İki hafta önce Göztepe gibi en büyük rakibine sahasında mağlup olurken "Gıkı" bile çıkmayan Diyarbakırspor'u bu olayların dışında tutmak zorundayız... Çünkü onlar gerçekten günahsız... Ama Mutlu Çelik gibi hakemler bu takımı "Sevimsiz" ve "Güdümlü" gösterirken oklar, gözler, dikkatler hep Diyarbakır'ın üzerine çevriliyor... Kenan Evren'in Cumhurbaşkanı olduğu dönemde, özel ricası ve özel statü ile 1.Lig'e alınan Ankaragücü nasıl tepki çekmişse, şimdi aynı oyun sanki Diyarbakırspor için tezgâhlanıyor... Ama bilerek, ama bilmeyerek... Merkez Hakem Komitesi'nin en az G.Saray-F.Bahçe maçına vereceği hakemi seçerken gösterdiği hassasiyet, şu günlerde mutlaka "Yükselme Grubu'nda" mücadele eden takımlar için de geçerlidir... Şimdi 1.Lig, kollarını açtı, kucaklayacağı yeni evlâtlarını bekliyor... Bu Diyarbakırspor da olur, Altay da, Göztepe de, K.Konyaspor da, Sivasspor da olur... Hepsi bu ülkenin takımları, hepsi de bizlerin alkışlamak için beklediğimiz ekipler... Hoş gelsinler... Ama boş gelmesinler... Bilek gücü, alın teri ile tırmanacakları yeni liglerine, mutlaka temiz sayfayı da beraberlerinde getirmelidirler... Çünkü sevgi, destek ve taraftar, ancak böyle kazanılır... E-mail: narkan@tg.com.tr