Duranlar ve vuranlar

Hani bazı yemeklerin tadını unutamazsınız ya... İşte dün gece F.Bahçe ve Beşiktaş'ın sofraya koydukları futbol menüsü de unutulmazlar arasındaydı... Mücadele, heyecan, serlik, estetik, gol, ne ararsanız vardı bu menüde... *** Bir gün önce G.Saray'ın Vestel Manisa galibiyetinden rahatsız olup telaşa kapılan F.Bahçe, tribünlerdeki büyük seyirci kitlesinin avantajını bir türlü kullanamadı dün.. Daum'un hele ilk yarıda Serkan'ı ve Ümit'i hücuma çıkaramamasındaki anlayışı anlamış değilim... Alex'i Kleberson, Nobre'nin Gökhan Zan tarafıntan sıkı kontrol altında tutulması, F.Bahçe'yi ne yaptığını bilmez anlayışın içine soktu... İlk yarıda tüm olumsuzluklara rağmen üç gollük pozisyon bulan ve bunların hepsini de Cordoba'nın ellerine teslim eden F.Bahçe'de işler yine de pek iyi gitmedi... *** Cordoba dedik ya... Durup bir parantez açalım... Bu usta kaleci, dün Beşiktaş'ın Saracoğlu'nda tüm olumsuzluklara rağmen ayakta kalan en büyük ismiydi. Sergen ve Tümer'in de hep güzel işlere imza atması, o İnegöl'e bile yenilen Beşiktaş'ı takım gibi takım gösteren farklılıklardı... 57.dakikada Tümer'in Alex'e lüzumsuz faulünde Cordaba'nın önünde acemiliğini işine bulaştıran Gökhan Güleç, Beşiktaş'ın durduk yerde başına çorap ördürdü... F.Balçe'nin dün organize atakla gol bulması imkansızdı... Her zamanki gibi duran toplar, her zaman izlediğimiz klasik goller... *** Beşiktaş tam yelkenleri suya indirmişti ki, dün inanılmaz bir efor sergileyen Sergen, üst üste iki golle Saracoğlu'nu sessizliğe büründüren adam oldu. Ama birkaç dakika sonra Nobre yine bir duran top eseri, F.Bahçe'yi kuyudan çıkardı adeta... Dünkü maçta fazla sevinen yoktu... F.Bahçe giden iki puana, Beşiktaş kaçan galibiyete yandı...