Beşiktaş'ın, F.Bahçe karşısında bu kadar çabuk çözülmesinin tek bir nedeni vardı... Samet Aybaba... Kariyerine "Mühim olan Beşiktaş'a teknik direktör olmak" sıfatını eklemek adına, Aybaba, bir büyük maçta, küçük düşünceleri ile siyah-beyazlı takımın başına çorap ördü... Ne beklemişti Uğur Boral'dan acaba? O Uğur, 100 metrede kendisine en az 10 metre avans verecek Gökhan'ı tutacaktı ha? O Uğur, Beşiktaş'ın sol kanadında Escude'nin önünde bir yardımsever gibi çalışacaktı ha? Gördük... Gökhan topu kaptığında Uğur, gidenin arkasından "su döken" bir "yolcu uğurlayan" gibi bakakaldı hep... Tribünlerin harika görüntüsü önünde moral bulan; Alex krizini bir anda rafa kaldıran F.Bahçe karşılaşmanın başlarında orta saha hakimiyetini rakibine kaptırmasına rağmen, bilhassa sağ kanatta bulduğu madeni iyi işleyerek, ortaya temiz bir skor çıkardı... Sow'un çok istekli oyunu ve bu oyununu golle süsleyişi, F.Bahçe'yi ateşlerken, maçın skoru daha 13. dakikada belli olmuştu bile... Fernandes'in Mehmet Topal tarafından adım adım takip edilmesi nedeni ile Portekizli futbolcu bir türlü rahat futbol oynayamadı... Ayrıca oynasa ne yazacaktı ki? Kim Fernandes'in futbol dilinden anlıyor ki? Kim Fernandes'le verkaça girip, ortaya dantel örer gibi bir oyun çıkaracaktı ki? Aybaba'nın Quaresma inadı, bu Beşiktaş'ı bu hallere düşürmüştür... Eldekilerle, bu ligde mücadele etmek, hele F.Bahçe'ye kafa tutabilmek mümkün mü? Dün gece sarı-lacivertli renklere gönül verenler, belki de hayatlarının en rahat derbi karşılaşmasını ve Gökhan Gönül şovunu izledi... Tribünlerdeki bayan, evlerindeki erkek seyirciler yatıp kalkıp, önce Alex krizini rafa kaldıran çimendeki futbolcularına; sonra da Beşiktaş'ta "öylesine" teknik direktörlük yapan, Samet Aybaba'ya yatıp kalkıp dua etsin...