Zavallı sporumuz... Zavallı medya... Ve zavallı bizler... Dünya nelerle uğraşıyor, biz nelerle... Onlarda rakipler, kolkola maça geliyor, sarmaş dolaş maçtan çıkıyor... Onlarda, sporun her türlü güzeline alkış, bizde ise her şey serbest atış... Komik durumlara düştüğümüzü görmeden, genç nesillere sporu sevdiremeden, sportmenliği kendimize çekemeden, günümüzü gün ediyoruz işte... Günlerdir bir hakemi dilimize doladık yuvarlanıyoruz... Bu memlekette, bir saatte devleti hortumlayanlar bile Mutlu Çelik kadar horlanmadı... İhale yolsuzluklarına adı karışanlar bile Mutlu Çelik kadar aşağılanmadı... Milleti sefalete mahkûm eden, fabrikaların kapanmasına sebep olan, milyonlarca insanı işşiz bırakan hükümet bile Mutlu Çelik kadar tepki almadı... Afla tekrar özgürlüklerine kavuşan, sonra da adam kesmeye devam eden katillerden bile, Mutlu Çelik kadar tiksinti, nefret duyulmadı... Ne adammış yahu, bu Muğlalı star ! Tamam geçmişinde kötü idare ettiği maçlar var... Ama kimin yok ki? Yazıktır, günahtır ve de ayıptır ya... Mutlu Çelik'in esas konuşulması gereken D.Bakır-Konyaspor maçı, G.Saray'ın Trabzonspor'la oynadığı müsabakanın binde biri kadar o zaman ilgi çekmedi medyada... Tamam o maçta Çelik, kendini ve hakemliğini kaybetti... Beşiktaş-Kocaeli müsabakasında ise, ters düdükleri, yanlış takdir hakları ve kartları ile de tepki topladı Çelik... Hatta en ağır eleştirileri de kaleme alan biziz... Ama G.Saray-Trabzonspor maçı sonrası Mutlu Çelik böylesine çabuk idam sehpasına götürülmemeliydi... Ne yaptı yani? Penaltılar bal gibi penaltı... Kartlar bal gibi doğru... Maçı durdurup anons yapması da tamamen kurallara uygun... Eee daha ne istiyoruz bu adamdan? Sanki Erol Ersoy'un F.Bahçe-G.Saray maçlarındaki yönetimi ve çifte standartlçılığı doğru muydu? Tribünlerden gelen küfürlere kulaklarını tıkayan Erol Ersoy değil miydi? Sahaya atılan maddeleri görmemezliğe gelen yine Erol Ersoy değil miydi? Metin Tokat, şu anda Türkiye'nin en iyi hakemlerinden biri olarak gösteriliyor... Saha ortasında, atılan maddeleri toplayıp kenara yığan, fırlatılan cep telefonlarını eline alıp, hiç bir şey yokmuş gibi maça devam eden Metin Tokat değil miydi? Sanki Mutlu Çelik'ten başka, kimse yanlış düdük çalmıyor mu? Kimse onun gibi penaltı vermiyor mu? Ve kimse Mutlu Çelik gibi ortalığı karıştırmıyor mu? Bu hakem, en azından küfüre karşı bayrak açtığı için alkışlanmalıdır... Diğer meslekdaşlarının, sahaya çıkarken sağır adamı oynadığı günümüzde, Mutlu Çelik "Don Kişot'luk" değil, gerçek şövalyelik yapıyor... Trabzonspor Teknik Direktörü Sadi Tekelioğlu, mağlubiyeti hakeme bağlarken, mazeretlerin en komiğini üretmiştir... Atatürk'ün en büyük sözünü bile "Mutlu" kelimesi geçtiği için protesto edecek kadar küçülmüştür... Sanki Trabzonspor'u dünya takımı yapmış da, haksızlığa uğramış edalarına bürünmüş beyefendi... O gün, G.Saray, sabaha kadar, hangi hakemle oynarsa oynasın, Trabzon'u yine de yenerdi... Tekelioğlu, başarısızlığını ve beceriksizliğini görmüyor, komik sebeplerle, aklı sıra kendisini düzlüğe çıkartıyor... Yemezler hocam... Ve yemezler medya... İşin en kolayını bulup, maçı değil, hakemi satır aralarına dökerek yazan ve de konuşan medyam... Kendinizi bu kadar küçültmeyin... Cellat olmak bu devirde en kolay meslek... Pırasaya pala sallamak da çok kolay... TSYD tarafından yıllarca üyeliğe kabul edilmeyen Erman Toroğlu'nu örnek alacağınıza, sizi siz gibi tanıtacak yorumlarınızla ayakta kalmaya çalışsanız daha iyi olmaz mı? İşin kolayını değil, adaletlisini ve kırıcı olmayanını seçmek o kadar zor mu?