Esmeyip gürleyenler

A -
A +

Kimse yan çizmesin... Yasa koyucular, uygulayıcılar, bu yasaları tanımayanlar, duymayanlar... Saltanatları için her türlü fedakârlığı yapanlar, adamına göre "racon" kesenler... Ahlâksızlığı kendilerine göre yontup, parmağı yiyen başkası olunca, susup, parmakçıyı "kahraman" ilân edenler... Her türlü küfüre, pankarta prim tanıyanlar... "Suçlu ayağa kalk" dendiğinde, duymazlığa gelip, yerinde oturanlar... Gazanız mübarek olsun!.. *** Şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanunu çıkarıp, işi valilere, emniyet güçlerine devreden hükümet, olayların önleneceğini zannedip sırt üstü yatamaz bu ülkede... Çünkü, stadlardaki taraftarlarına yaptırım gücü olmayan kulüpler, taviz verdikleri tribünlerin her türlü çılgınlıklarına, çirkinliklerine, menfaatleri icabı ses çıkaramaz... Maksat, takım ne kadar kötü giderse gitsin "Yönetim istifa" seslerini duymamaktır... Çünkü burası İstanbul... Anadolu'da, lidere yenilen, geride 21 maç kalmasına ve sadece 5 puan geriye düşmesine rağmen, Trabzonspor'un yönetimi ve hocası istifaya davet edilirken, 13 maçta 22 puan kaybeden bir takımın yönetimi için taraftarından "tıss" çıkmıyorsa, bu işte bir yanlışlık var demektir... Ya tribünler, kendilerine verilen imtiyazların hatırına susuyordur, ya da futboldan haberi yoktur bu topluluğun... İşleri güçleri "Şarabı da içeriz, esrarı da çekeriz" diye etrafa umursamaz bir tavırla "gözdağı" vermek isteyenlerin hakimiyetindeki tribünler, bugüne kadar gönderdikleri yönetimleri umursamadan, göreve (!) devam etmektedir... Ne kadar arpa, o kadar çaba... *** Tahkim Kurulu'nun üyeleri arasında bile bölünmeye sebep olan Emre'nin cezasının kaldırılması olayı, aslında ürkütücü bir baskının olduğunun da habercisidir... Adı "Kelebek Operasyonu"nda geçen futbolcusuna söz geçiremeyen ve ona maç başı 25 bin dolar para ödeyen bir kulüp, teknik direktöre baskı yaparak kadro kurulmasına bile etki yaparsa, Beşiktaş'ın iyiye gitmesi için ortada bir sebep kalmaz... Serdar Bilgili yönetiminin veda turları için gazete gazete dolaştığı dönemde, bizim gazetemize de o zamanın futbol şube sorumlusu Haşmet Bedii Kürüm gelmişti... Kürüm, efendiliği ile spor basınının takdirini kazanmış birisidir... Ve bize o gün bir itirafta bulunmuştu... Kürüm'ün affına sığınarak, bugün açıklamak durumundayız... Geçen sezonun "şaibe damgası" vurulan Rize maçında, Sergen'in sakat olmadığı halde oynamadığını belirttikten sonra "Dönüş için özel uçağımıza bindiğimizde 3 kişinin fazla olduğunu tesbit ettim" dedi Kürüm... Yaptığı araştırmada, bu üç kişinin "Kelebek Operasyonu"na karışan mafya liderinin adamları olduğunu tesbit ettiğini belirterek, uçağa Sergen'in sayesinde bindiklerini belirtti... Kürüm, başkan Bilgili ile yaptığı telefon görüşmesi sonucu, bu üç kişinin takımla aynı uçakla seyahat etmesine izin verilmesini üzülerek ve çaresizlik içinde kabul ettiğini de belirtti... İşte en yetkili bir yöneticinin, Beşiktaş'taki tüyler ürpertici bir durumu açıklamasıydı bu... *** Türk futbolunun en büyük düşmanı, olmadık kişilere verilen tavizlerdir... Tribünde rantçı taraftara beleş bilet ver... İlgisiz kişileri, yönetimi takmadan uçağa bindirene hâlâ kurtarıcı diye sarıl... Ağıza alınmayacak küfürleri edenleri, terbiyesiz pankartçıları hiç kınama... Ahlâksız davranış yüzünden ceza almış futbolcuya, bir katmerli ceza da yönetim tarafından verilmesi gerekirken, cezasını iptâl ettir... Puan yönünden uzak ara geri kalınmışken, başarının "B"si yokken, hâlâ dimdik ayakta kal... Cinayete rağmen, hiç vicdan azabı çekme... Sonra da hâlâ insan içine çık... Yok böyle şey... Son cinayet, valiyi, federasyonu, bakanları ekran önünde nasıl gürletti yine?.. Onlara kimse, "Olan kanunu niye uygulamıyorsunuz?" diye sormadı bugüne kadar... Şimdi onlarınki, esmeden gürlemektir... Eyy Hazreti Davut'un önünde dağlara, Hazreti Süleyman'ın önünde kasırgaya boyun eğdiren güzel Allah'ım... Şu günlerde; sporumuzu, menfaatleri için kullananlara da, insanlık ve kanunlar önünde boyun eğdir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.