Geçici huzur
Bu maç, F.Bahçe'de bazı kellelerin kurtuluş maçıydı... Bu maç, takım üzerindeki kara bulutların dağıtılma maçıydı... Ve bu maç, ilk gol, ilk galibiyet maçıydı... Sonunda tüm olumsuzluklar, tüm yanlışlıklar, iyot gibi açığa çıktı ve F.Bahçe'ye geçici bir huzur geldi... Antrenörlüğü tartışmaya açılmış ve bir dünya takımı yapımına yanlış seçim olarak gösterilen Lorant, dün de başka bir alemdi... Bazı vazgeçilmezlerinden arınmış ilk onbir, yine şaşırtıcıydı... F.Bahçe'nin "torpilli kaptanı" olarak isim yapmış Ogün için bu defa da Ümit Özat kurban edilmişti... Sağ kanat Serhat yeniliğine, sol taraf ise artık futbolu bırakma zamanı gelmiş Abdullah'a teslimdi... Savunmanın önünde Steviç, ağırlığıyla ve tecrübesiyle hiç sırıtmazken, Johnson her zamanki "hamal" giysileri içinde çırpınıyordu... Adamdaki ciğer, tıp fakültelerinde bile incelemeye alınması gereken tez konusu gibiydi... Öylesine nefes bolluğu Johnson'un yüreğinde olunca, F.Bahçe de sahaya tabii ki bilhassa evinde ağırlığını koyacaktı... Ortega'nın futbolculuğuna kimse lâf söyleyemez... Ama tribünlerin peşin alkışlamaya alıştığı bu Arjantinli nedense çabuk havaya giriyor... Şımarıklık ve bencilliği sanki hemen yan cebinde hazır... Her şeye rağmen maça renk getirişi, tribünleri ateşleyiciliği ile Ortega, bundan böyle yedek kulübesinde zor oturtulur... Ya Washington? Adamın gollerine bakıp sakın ola ki kimse övgüler yağdırmasın... Sporseverin diliyle tam bir kazma... Ağır vücudunu ağır kullanan ve bunu yaparken de kendine güldüren Washington, F.Bahçe'ye yakışmayan bir görüntü veriyor... Maç başlamadan önce tribünlerin tuhaf protestosu vardı... Hatta bu yüzden başkan Yıldırım, yerine oturmadan dakikalarca kendine ağır eleştirileri sessizce izledi... Deplasmana götürülmeyen binlerce taraftarın eğer bu istekleri yerine getirilmezse, siz seyreyleyin cümbüşü... Son sözümüz de Ali Aydın'a... Dün gece asla "kıyakçı hakemler" sınıfında değildi... Gördüğünü çaldı, eyyam yapmadı. Bu yüzden de hiç sırıtmadı... Velhasıl F.Bahçe; bitmiş, tükenmiş A.Gücü önünde sadece gönül alıp, yasak savdı... Ama asla dünya takımı olma yolunda adım atamadı...