Gel de yanma!
Ümitlerin, 4 dakikada bittiği bir maç, F.Bahçe'den çok güzellikleri alıp gitti... Bir hafta, Stamford Bridge'de de, Chelsea'nin işini bitireceğini hesap eden sarı-lacivertliler, hiç de korkmadıkları, hatta sıradan bir rakip olarak gördükleri Londra ekibine, yarı final vizesini istemeye istemeye verdi... Oysa, bugün konuşulacak tek mutluluk F.Bahçe'nin olmalıydı... Olmalıydı, çünkü, kök söktürdükleri bir rakibe pisi pisine boyun eğmek F.Bahçe'ye hiç yakışmadı... *** Maldonado ve Aurelio'yu defans bloğuna yakın oynatan ve rakip kaleye gitmeleri için fazla vize vermeyen Zico, belki de, basının, tribünlerin dolduruşuna gelmişti... Çünkü, kulübeden her fırlayışında golünü çakan yedek kral, bu defa ilk on bir şansını elde etmişti... Semih gibi ilk maçın flaş ismi Kazım da, Chelsea'ye attığı golün şerefine olacak, kendini ilk on birde bulmuştu... Kezman, Uğur Boral ikilisi ise, kulübeye mahkum edilirken Zico, nedense düşünceleri dışında bir karar vermiş gibiydi... *** Daha adalelerin ısınmadığı dakikalarda Kazım'ın lüzumsuz bir faulünde, Ballack Volkan'ı, Aurelio'nun müdahale gecikmesini de fırsat bilerek avlarken, korktuğumuz da başımıza bir talih kuşu gibi değil, bir şahin gibi konmuştu sanki... Bu kadar mı erken yelkenleri suya indirecektik... Bu kadar mı kolay, basit bir gol yiyecektik... Ama oldu işte... Aceleci davranan Chelsea, duası kabul edilmiş bir günahkar gibi işini bitirip kabuğuna çekilince, F.Bahçe'nin karşı ataklarıyla burun buruna geldi çoğu kez... Hele Lugano'nun o gol olması gereken kafa vuruşu, hedefe ulaşsa, F.Bahçe'nin tur şansı da geri gelecekti sanki... *** 26. dakikada sakatlanan kalecileri Cuddicini'nin yerine giren üçüncü kalecileri Hilario'nun, hata yapmasını bekleyen F.Bahçe, Lugano'nun defanstaki inanılmaz direnci ile moral bulup, Semih'le gol aramaya çalışırken, çok zorlandı... Hatta Semih'in tek bir fırsat bulamamasına rağmen, Alex'in kaleye çok uzak kalmasına rağmen, sarı-lacivertliler, ümitlerini son dakikaya kadar sürdürdü... Ama 4. dakikada gelen o pis gol, her şeyi, her güzelliği, her mutluluğu alıp gitti... Lampard'ın golü de, yaramıza tuz biber ekti... Olsun... Sağlık olsun... BENİM YILDIZIM Defansta tek bir pozisyona izin vermeyen Lugano, müthiş direnci ile savunmada yıldızlaşırken, hücumda da gol arayışlarıyla gecenin adamı oldu...