Giyotinler hazır

Futbol bu kadar mı kötü oynanır? Zevksizlik böylesine kalın bir örtü gibi mi serilir İnönü Stadı'nın üzerine? Ve de taraftar bu kadar mı fıtık edilir? İşte bu Beşiktaş, bunların hepsini becerdi. Ve taraftarının boynunu yine büktü. *** Malmö her takımın rakip olarak gönülden isteyeceği bir ekip. Adamların yegane güzelliği, tek tornadan çıkmışçasına boy ve poslarının aynı orantıda olması. Beşiktaş'ı onlara "öcü" gibi gösterme kimse, belli ki gözlerini iyice korkutmuş. Bu yüzden oyuna başladıklarında tek düşünceleri defans tedbiri almaktı. Hücumu akıllarının köşesinden geçirmeyen Malmö, defanstan çıkardığı akıllı topları orta sahada mümkün olduğunca fazla tutarak vakit çaldı sadece... Beşiktaş kalesine ağır çekim gelebilen, onda da cılız şutlarla Cordoba'yı bile nişanlayamayan rakip, siyah - beyazlıları karşılarında kıvır kıvır kıvrandırarak tribünlere kurdeşen döktüren takım oldu. *** Rıza hoca dün gece kadroyu kurarken, yine çalım attı. Gözden çıkardığı Ali Tandoğan sağ kanatta, yine arada bir aklına gelen Mustafa Doğan da savunmada görev almıştı. Solda kaptan İbrahim Üzülmez'in dengesiz ve etkisiz oyunu, Pancu'nun güçsüz ve isteksiz futbolu, orta alanda bütün yükü Kleberson'un omuzlarına bindirmişti. Brezilyalı futbolcu, ağır görevi sebebiyle uzun boylu Malmölü futbolcuların baskısında olmasına rağmen yine de Beşiktaş adına olumlu işlere imza attı. Forvette Ahmet Dursun'un beceriksizliği, Tümer'in çalım sevdası beklenen golü hep geciktiren nedenlerdi. *** İnönü'ye tarihinde gelen en zayıf ekiplerden biri karşısında Beşiktaş'ın ilk yarıda tek şutunun olması kötü futbolu anlatan en canlı örnekti. İkinci yarıda bütün riskleri göze alan Beşiktaş, Malmö kalesine yine dağınık, yine oyun kurgusuz bindirmeler yaparak gol bulmaya çalıştı. Ama 71. dakikada Malmö'nün kazandığı ikinci kornerde Cordoba'nın ikramı Beşiktaş'ın bütün hevesini kırınca İnönü'ye kâbus çöktü. Bu kadar zayıf bir takıma boyun eğen bir Beşiktaş'ın ve onun hocasının bundan böyle asla mazereti olamaz. Belli ki, giyotinler kelle bekliyor artık.