Goller teselli oldu

A -
A +

UEFA Kupası ile yollarını ayıran Beşiktaş, teselliyi Türkiye'de aradı... Karşısında, futbol iştahı olmayan bir Rizespor gibi takım da bulunca, yürüye yürüye, hayatının en kolay maçını kazandı... İlk 20 dakikada bulunan iki gol, bir büyük sevincin ardından, tribündekileri esneten ninniye dönünce, futbol adına, beklentilerden uzaklaşıverdi... *** Leverkusen gibi sıradan bir Alman takımına boyun eğen Kartal'da fatura, Burak ve Kleberson'a kesilince, Tigana on birde Nobre ve İbrahim Akın değişikliği yapmak zorunda kaldı... İşin doğrusu da buydu galiba... Çünkü o Kleberson ve Burak, isteksiz ve sevimsiz futbollarıyla, Beşiktaş'a Avrupa'ya mendil sallatan ikiliydi... Yorgunluğu bahane etmeden, Rizespor karşısında 20 dakika hızlı bir tempoyu yakalayan Beşiktaş, 14 ve 18. dakikalarda bulduğu güzel gollerle herkesi kederden sevince boğdu... Ama seri gollerin devamı ilk yarıda bununla kaldı... *** Ricardinho'nun orkestra şefliğinde sahanın mutlak hakimi olan siyah-beyazlılar, bu Brezilyalıya İbrahim Üzülmez'in de katılmasıyla, neticeye erken gitmesini bildi... Hele İbrahim Üzülmez'in attığı goldeki, kaleye dikine gidiş, zarif çalımlar, düzgün vuruş, peş peşe birbirine eklenince, mutluluk adeta kaymaklı kadayıf lezzetinde oldu... Bu moralin verdiği baskı ile Bobo'nun kale önündeki affetmezliği ikinci golü getirdiğinde, Beşiktaş "Azı karar, çoğu zarar" dercesine, maç, sanki o dakikada bitiverdi... *** Hücuma kalmanın sanki ana prensibi, defansta bol geri pas yapmaktan geçer kuralı varmış gibi, can sıkan vakit geçirmelere, başta Serdar olmak üzere, İbrahim Toraman, Baki, Koray, kendilerini bu anlayıştan uzaklaştıramadı... Oynatılmayınca küsen İbrahim Akın ise, her zamanki "top benim" anlayışında yardımlaşmaya ve imeceye hiç katılmadı... İşte bu atmosferi iyi değerlendirmek için arada bir sinek vızıltısı gibi Beşiktaş kalesine gelen Rizespor, ikinci yarıda bulduğu golle karşılaşmaya biraz da olsa heyecan kattı... Ama gole hasret "Sarı kramponlu" Nobre'nin sayısı, farkın kapanmasını önleyen etken oldu... Ve sonunda, futbol adına bir sürü olumsuzlukların bir araya toplandığı koca 90 dakikada, sanki bir gram bal için, bir çuval "keçiboynuzu" yemiş gibi olduk...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.