Spor cephesinde yeni bir şey yok... Nerede bırakmışsak, aynen devam... Küfür mü?.. Daha ligin ilk haftasında ezeli rakiplere ve hakemlere yine o ağıza alınmayacak sataşmalar... Çare yine yok... Öyle maç tatili; hükmen yenilgi palavralarına da karnımız tok... İstanbul'da bu uygulamanın "U"su yapılmaz... Bunu herkes biliyor... Hakemler mi?.. Her ne kadar Futbol ile Merkez Hakem Komitesi Başkanları hakemlere toz kondurmasalar da, görünen köy ortada... Yine eyyam, yine hata, yine yanlış düdükler... Erol Ersoy, bir zamanlar "Hakemdi." Ama geçen seneden beri Ersoy, işi eyyamcılığa vuruyor... En son Hagi skandalında gördük ki, kafasına taktığı bir olayın peşini bırakmıyor ve aklı sıra intikamını alıyor... Ersoy, F.Bahçe-Samsun maçında çifte standardını gayet rahat uyguladı... Anadolu takımı diye hor gördüğü Samsunspor'un lehine çaldığı düdüklerde nasıl da zorlandı... Erol Ersoy, F.Bahçe'nin hakettiği galibiyetine gölge düşürmeye mecbur değildi ki... Ayrıca, F.Bahçe'nin Erol Ersoy'a da ihtiyacı yoktu ki... Ve diğerleri... Mustafa Çulcu, Bülent Uzun, Metin Seval... Daha ilk maçlarında, fiyasko düdüklerden bir kaçı sadece... Beşiktaş Başkanı Serdar Bilgili, kendisini koltuğa oturtan o taraftarın sesini şimdi nedense hiç dikkate almıyor... O seyirci ki, 16 yıllık efsane başkan Süleyman Seba'yı bile canından bezdirip pes ettirmiş topluluktur... Geçen senenin son maçlarında "Nouma'yı satanı, biz de satarız" diye yeri göğü inleten taraftara sırt çevirmek, hangi mantık ölçüleri içinde izah edilebilir?.. Yöneticiler takımları, kendileri için değil, taraftar için yapar... Sanki, Nouma ve Ali Eren gibi ellerinde futbolcu varmış gibi hava atmak, Beşiktaş'ın gafletlerinden biridir... İşte gördük... Ümit'li, Erman'lı, Ahmet Yıldırım'lı defansı... İşte gördük... Ahmet Dursun'lu, Baya'lı, Nihat'lı forveti... Beşiktaş gibi gaflete düşen diğer bir takım da G.Saray... Forvetine bir sürü "Pigme" dolduran, bu yüzden hava hakimiyetini rakibe kaptıran G.Saray'ın, Avrupa'nın en iyi golcülerinden birisi olan Jardel'i pazarlarken, aylardır anası ağladı... Evet Ümit Karan gol atıyor... Ama Jardel gibi fırsatçı değil... Serkan vurdumduymaz, Berkant çalım hastası, Arif İspanya öncesi güzelliğinde hiç değil... "Para para" diye Jardel'i mutlaka satmak isteyen G.Saray yönetimi, düştüğü aciz durumdan kurtulmayı hiç denemiyor... İkinci başkan Fatih Altaylı "Jardel mutlaka satılacak" dediği için, yönetime geri adım attırmıyor... Unutulmasın ki "Bıldırcının beyliği, arpa biçilene kadardır." Yakında göreceğiz, Jardel G.Saray formasına kavuşacak, attığı gollerle taraftarını mutlu edecek... Her ne kadar Altaylı mutlu olmasa da... Yazımızın başında da dediğimiz gibi, futbol cephesinde yeni bir gelişme yok... İstediğimiz kadar iyimser olalım... Güdümlü yazarların dolduruşları ve at gözlükleri ile bakışları dışında, kimse, futbolumuzun geleceğini iyi görmüyor... Gemisini yürüten kaptan... Baksanıza, birbirlerini yiyen, kavgada bile söylenmeyecek tüm hakaretlerin en kralını birbirine söyleyen, üstelik bu yüzden mahkemelik bile olan Hıncal Uluç ve Erman Toroğlu yeniden "Oynatalım" programında sarmaş - dolaş bir araya geldi... Pes doğrusu... Pişkinlik mi, yoksa horoz dövüşçülerinin reyting zaferi mi, gelin adını siz koyun... Bu futbol alemine de, böylesi yakışır zaten...