G.Saray'a bravo, Beşiktaş'a alkış...

Bazı maçlar, daha kadrolar açıklandığında sonucunu belli eder... Dün gece de durum böyleydi... Beşiktaş'ın yokluklar içinden çıkardığı kadrosunu gördüğümüzde, biz skoru çoktan belirlemiştik bile... Siyah-beyazlı takımda tamam, bir sol bek sıkıntısı var... Ama burayı, ara transferde Gökhan Süzen ile tamir etmek ne kadar doğru bir fikirdi ki? Burası Beşiktaş Kulübü... Oralarda oynamak için, insanın "bir fırın ekmek" yemesi gerekir... Gelelim sağ beke... Hilbert'e hücum zenginliği kazandırması için orta kenarda görev veren Samet Aybaba, sağ beke Mehmet Akgün'ü koyarak hem kendini, hem Beşiktaş'ı, hem de bu futbolcusunu yaktı... Futboldan sakatlık nedeni ile uzak kalan Fernandes'e yer açmak adına Oğuzhan'ı kulübeye mahkûm etmek de Aybaba'nın parlak fikirlerinden biriydi dün gece... Aybaba, ikinci yarı, yanlışlarını düzeltmek adına her şeyi yaptı ama geç kalmıştı bir kere... *** G.Saray dün gece, defosu olmayan bir takım görüntüsündeydi... Maça, başlama düdüğü ile asılan ve mutlaka koparacağının sinyallerini veren sarı-kırmızılılar, erken buldukları golün de morali ile oyunda hakimiyetini 90 dakika sürdürdü... Dökülen tek futbolcu yoktu... Koşmayan, yardıma yetişmeyen, çapraz deparlarla Beşiktaş defansının kafasını karıştıran bir G.Saray ilk yarıda "anasının ak sütü" gibi helal bir 2-0'ı hak etti... Ama ikinci yarının hemen başında Sivok'un golü, maçtaki dengeleri alt üst etti... G.Saray telaşlandı; Terim, Sneijder değişikliği yapmak zorunda kaldı, lüzumsuz yere Engin'i oyuna aldı... Derken Melo oyundan atıldı, maç sinir harbine döndü... Beşiktaş'ın eti belliydi, budu belliydi... G.Saray yıldız futbolcularının isimleriyle bir maçı daha kazanmasını bildi... Ama görünen o ki; 2 Sneijder daha gelse, sarı-kırmızılı takımda sıkıntılar kolay kolay bitmez...