"25 yıllık özleme" bir adım daha yaklaşan F.Bahçe, dün kendisini, bu yolda beyaz mendille uğurlayan Bursaspor'u, elini kolunu sallaya sallaya yenerek, yarı finalist oldu... Aslında, dün geceki Bursaspor'u elemek için, F.Bahçe olmaya gerek yoktu... Çünkü sarı-lacivertli takım, hiçbir maçında bu kadar rahat kazanamamış, bu kadar rahat gol atamamıştır... Dirençsiz Bursaspor da, hiçbir maçında bu kadar çabuk tuş olmamıştır... *** Sadece Edu'nun eksikliğinde bir sıkıntı yaşamadan oyuna başlayan F.Bahçe, önce Bursspor'un üstüne gelmesi için bekledi... Bilhassa Volkan Şen'le, Carlos'un üstüne üstüne giden yeşil-beyazlılar, kenar ortalarında başarılı olamayınca, yeni transfer Jose Tadeu ve Sercan'ı bir türlü topla buluşturamadı... Öyle ki, Lugano ve Önder, ilk yarıda bir kere bile olsa, sıkıntı yaşamadı bu ikilinin önünde... Orta sahayı Selçuk'la mükemmel kontrol altına aldıktan sonra da, kenardan Gökhan Gönül, orta göbekten de Alex'le gol koklamaya başladı... *** 23 ve 25. dakikalarda Alex'in hem fırsatçılığını, hem de ustalığını konuşturduğu iki gol peş peşe geldiğinde, Bursaspor'un, kupa yolunda defteri de erken kapanmıştı adeta... Bu iki golde Ali Tandoğan, Mustafa Sarp'ın ikramları ve kaleci İvankov'un bir seyirciden farksız duruşu, ev sahibi takımın çöküşünü hazırlayan sebeplerdi... Aslında F.Bahçe, gösterişli futbol oynamadan, gol bulma imkanını kolayca yakalamışken, bu defa, kendisine "Çakma golcü" yakıştırması bile yapılan Güiza ile 3. golü bulduğunda, işlerin dün, F.Bahçe için yolunda gittiği belli olmuştu... *** İlk yarıyı 3-0 gibi, Bursaspor açısından telafisi mümkün olmayacak üstün bir skorla kapatan F.Bahçe, ikinci yarıda nedense beklentileri haklı çıkaramadı... Bu karşılaşmanın çok daha farklı skorla bitmesini düşünenler ise, sarı-lacivertli takımın, ikinci yarıda kendisini yormadan ve fazla riskli oyun anlayışına kaçmadan ortaya koyduğu futbolu görünce, ilk 45 dakikada gördükleri gollere şükretti... İki takımın uyutucu mücadelesinden sıkılanlar "Bitse de gitsek" beklentisine girdi adeta... Bursa seyircisi bile mağlubiyeti fazla dert etmedi, kendi havalarında şarkılar, türküler söyledi... İbrahim'in attığı gol ise tek tesellileri oldu... Düşünebiliyor musunuz? Koca ligde, 4 gole zor ulaşabilmiş Güiza bile gol attıktan sonra, gerisini sormayın siz...