Güle güle Hagi !

A -
A +

Türkiye'ye gelmesi şanstı... Onu doyasıya izlememiz ve futbol zevkine kanmamız bulunmaz bir nimetti... 36 yaşın sınırındaki bir delikanlıdan öğrendiklerimiz yanımıza kâr kaldı... Ona doyduk, ona minnettarız, ona şimdi güle güle demek zorundayız...  Hagi, futbol sahalarımızı babasının çiftliği gibi kullanırken kimse sesini çıkarmadı... Ona "Ne yapsa yeridir" diye onay verenlerin sayısı, vermeyenlerin yanında okyanus kadar büyüktü... Her çirkin hareketini, futbolunun ustalığı yüzünden yereceğimize, alkışladık... Öyle ki, sokak aralarında çocuklarımız bile, topa onun gibi vurmaya çalıştı... Onun gibi topa hükmetmek için kavisler verdi... Ama zaman geldi, çocuklarımız artık onun gibi ağzı bozuk ve büyüklerine karşı isyankâr oldu... Ve o zaman anladık ki, Hagi Türkiye'deki devrini tamamladı... Artık gitme zamanı geldi, ona güle güle demek için sabırsızlanıyoruz adeta... Bize verdiklerini geri almadan Hagi artık gitmeli... Vakit tamam Hagi...  Son G.Birliği maçındaki taşkınlıkları, Türkiye'yi adeta ikiye böldü... Hakemi dövmeye kalkışması, tekme ve yumruk sallaması, tükürmesi, ayağına basması, bir kısım tarafından şiddetle ayıplanırken, bir kesim de ona hâlâ arka çıkmaya kalktı... Hâttâ ve hâttâ F.Bahçe ve G.Saray dostluğu yeniden yara aldı... Sözlü sataşmalar yerini, stadlardan çıkanlara kurşun sıkma gibi bir basiretsizlik örneğine bile bıraktı... Hagi'nin futboluna şapka çıkarırken, ahlâksızlığına da prim vermeye kalkıştık... G.Saray yönetimi, zirveden uzaklaşan takımlarının sebebi olarak, hedef saptırma politikası uygularken, Hagi'ye bir "Ellerine, diline, tekmelerine sağlık" demediği kaldı... Hagi yüzünden, takımdaki en genç Emre bile kabadayı olma yoluna girdi... O terbiye timsali Okan bile, tribünleri anarşiye sevk eder tutuma büründü...  Şampiyonlar Ligi'nde zevkle, gururla göğsümüz kabararak izlediğimiz G.Saray, artık Hagi'den zarar görme aşamasındadır... Tüm takıma "Hagi sinirliliği" ve "Hagi isyankârlığı" bulaşmak üzeredir... Hagi madem ki bizim ülkemizde para kazanmaktadır, o halde bizim ananelerimize uymak zorundadır... Hagi, bu zamana kadar maçları başarı ile yönetmiş hakemlerimizi, taraftara hedef göstererek kendisini büyütmez, aksine küçültür... Erol Ersoy, elle atılan bir golü yardımcısının da ikazı ile iptâl ederken yanlış mı yapmıştır?.. Hayır... Erol Ersoy, G.Birliği'nin attığı goldeki ofsaytı görememişse, suç kendisinin mi, yoksa yardımcısının mıydı? Erol Ersoy, Okan'ı, Emre'yi de oyundan atmamışsa, G.Saray'a karşı suç mu işlemiştir? Türkiye Ligi'nde hangi maç dört dörtlük idare ediliyor ki... Hagi, kendini savcı yerine koyup, bir Türk insanına, üstelik şerefli bir Türk Silahlı Kuvvetler mensubuna "Hırsız" diyebiliyorsa, yüzüne tükürebiliyorsa, bu Rumen artık çizmeyi resmen aşmıştır...  Aşkımız nefrete dönüşmeden, sana güle güle Hagi... Bizi çok mutlu ettin, çok sevindirdin, çok coşturdun, çok şey öğrettin... Seni baş tacı eden insanlara daha fazla saygısızlık etmeden, gel yollarımızı ayıralım... Bu ülkede kazandıkların helâl olsun... Ama daha fazla ne paramızı ye, ne başımızın etini... Teşekkürler, yolun açık olsun... Sana, güle güle Hagi...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.